Kahve makinesine doğru yürüdüm ve otel odasında kahve çantalarımından birisi vardı. | Open Subtitles | ولمّا ذهبتُ إلى ماكينة صنع القهوة وجدتُ كيساً من القهة التي نُنتجها |
ve benden alındığında o hafta sonunu tekrardan düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ولمّا سُلب منّي، ظللتُ أفكّر في تلك العطلة الأسبوعيّة... أتعلمين؟ |
ve tekrar aramaya çalıştığımda da telefona cevap vermedi. | Open Subtitles | ولمّا حاولتُ الاتصال مجدداً لم يرفع السماعة |
Bir kızım vardı ve küçükken sıcak çikolataya bayılırdı. | Open Subtitles | كانتْ لديّ فتاة، ولمّا كانتْ صغيرةً، أحبّتْ شراب الكاكاو السّاخن. |
Bir kere ilacı fazla kaçırdım ve gezi bittiğinde gayda çalabiliyor ve düz vites araba kullanabiliyordum. | Open Subtitles | شربتُ حمضًا ذات مرّة، ولمّا انتهت الرحلة، أمكنني الزّمر وقيادة عصا. |
Yeniden bir şeyler hissetmek istedim ve eve dönmeye karar verdiğimde her şey tıpkı istediğim gibi gitmeye başladı. | Open Subtitles | ولمّا قررت العودة للبيت، عادت إليّ كلّ الأحاسيس سريعًا كما أملت. |
ve öldüğünü düşündüğünde de kendini suçladın. Tekrar bunları yaşamanı görmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولمّا ظننته مات، حمّلت نفسك باللوم، لا أودّ رؤيتك تخوض هذا العناء ثانيةً. |
Zamanın gelecek, ve geldiğinde beyninle daha yakından ve kapsamlı bir analiz yapacağım. | Open Subtitles | سيحين وقتك، ولمّا يحين، أتحرق شوقًا لتشريح دماغك لتحليل أقرب وأكثر حميمية. |
Cesedini bulduğumda ona daha fazla içirmeye çalıştım ve hiçbirşey olmadı. | Open Subtitles | ولمّا وجدت جثّته حاولت إطعامه المزيد لكن سدى. |
Sanırım zorlama yeteneğini tecrübe ettiği ilk seferdi ve yaptığı şeyi anlayınca gelip düzeltmedi. | Open Subtitles | أظنّها كانت أوّل مرّة يستخدم قدرته على الإذهان ولمّا فهم ما فعله بي، فلم يعُد لإبطاله. |
Ama yinede hayatta kaldık ve bu dürtü sonlandığında sanki birisi derimizi yüzmüş gibiydi. | Open Subtitles | ولمّا زال الإذهان، شعرنا وكأن أحدًا سلخ جلودنا أحياء. |
ve seni buraya getirdiğimde.. ..babanın küllerini döktün ve.. ..asla yapmayacağım bir şeyi yaptın sen: | Open Subtitles | ولمّا أحضرتك لهنا لتنثر رماد أبيك، فعلتَ شيئًا لم أقوَ عليه |
ve uyandığım zaman da.. ..tanımadığım bir bedende.. | Open Subtitles | ولمّا أحييت وجدت نفسي في فوضى تلاعب ودراما أسرية |
Güvenli bir yer bulursun ve orası tehlikeye girdiği zaman da başka yere gidersin. | Open Subtitles | تجدين مكانًا آمنًا، ولمّا يصبح خطرًا، تنتقلين لغيره. |
Cunku yakinda donecegiz ve dondugumuz zaman elinizde bizim icin ilginc bir seyler olursa iyi olur yoksa Lucille kafasina eseni yapar. | Open Subtitles | لأننا عائدون قريبًا، ولمّا نعود يجدر أن يكون لديك شيء يهمنا. |
Aklımı başımda tutan tek şeydi. ve onu kaybettiğimde işler işte o zaman rayından çıktı değil mi? | Open Subtitles | كانت الشيء الذي ردّني لعقلي، ولمّا فقدتها، خسرت تعقُّلي كليًّا. |
ve hatırladığında bunun hakkında konuşmak isteyecek. Konuşmaya ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | ولمّا تفعل، ستريد أن تتكلّم عن الأمر |
"Hiç kimseye anlatmadığın mutlu bir anını öldüreceğim." "ve bunu araştırdığında..." "...bu videoya ulaşmanı sağlayacağım." | Open Subtitles | "سأقتل ذكرى سعيدة لم تخبر بها أحدًا قطّ." "ولمّا تحقّق في الأمر، سأقودكَ إلى هذا المقطع المصوَّر." |
- Benim evime geldiğinde ve önemsediğim birini tehdit ettiğinde bunu benim kavgam yaptı. | Open Subtitles | -هذه معركتي . -جعلها معركتي لمّا اقتحم منزلي . ولمّا هدد شخص أهتم به. |
ve birden o şekilde hissetmeyi sağlayan kişi durduğunda o vakum... | Open Subtitles | ولمّا أحد يشعرك بذلك يتوقّف فجأة، فإنالفراغ... |