Bugün kızılı çıkarıyormuşuz seni değil. | Open Subtitles | (ريد) هو من حقّ عليهِ العقاب، وليس أنتَ. |
Bugün kızılı çıkarıyormuşuz seni değil. | Open Subtitles | (ريد) هو من حقّ عليهِ العقاب، وليس أنتَ. |
Dibala'nın ölümü için beni suçluyor, seni değil. | Open Subtitles | هي تلومني على قتل (ديبالا) وليس أنتَ |
Düzelmeyecek sorunları olan benim sen değil. | Open Subtitles | أنا التي غير قابلة للإصلاح وليس أنتَ |
Burada kararları ben veriyorum, sen değil. | Open Subtitles | -إنّي من يُصدر القرارات هُنا وليس أنتَ . |
Bunu diyen o tabii, sen değil. | Open Subtitles | هي، وليس أنتَ. الأرجوانيّة! |