"وليس من" - Traduction Arabe en Turc

    • için değil
        
    • değil de
        
    • ne de
        
    • değildir
        
    Charlie, her zaman suçun, korku gibi olduğunu ve bize yok olmak için değil kurtuluş için verildiğini söyler. Open Subtitles إد، لقد كان تشارلي يقول دائماً، إن الذنب كالخوف وُهب لنا من أجل البقاء، وليس من أجل تدمير الذات
    Bunu seve seve yaparım. Kızım için, senin için değil. Open Subtitles ساكون سعيداً لفعل هذا من اجل ابنتي وليس من اجلك
    Sen vaktini Allah yolunda kullanıyorsun. Kendi şahsın için değil. Open Subtitles إنك تستثمر وقتك من أجل الله وليس من أجل نفسك
    Bazen, hain yüreğimin içinden değil de dışarıdan geldiği sürece hayal edilebilecek en kötü şeylere bile katlanabileceğimi düşünüyorum. Open Subtitles من الآن فصاعدا أظن أنني أستطيع أن أهتم بكل شيء وطالما أنها تأتي من الخارج وليس من أعماق قلبي
    Ne albay için, ne de 9. bölük için toplan borusunu çalmadım! Open Subtitles ليس من اجل العقيد وليس من اجل الكتيبة التاسعة أنا آسف بحق
    Öğretmesi zordur ve öğrenmesi de hiç te kolay değildir. TED من الصعب تدريسها، وليس من السهل أبدا تعلمها.
    Başkalarını, başkalarını düşündükleri için değil kendilerini de zenginleştirdiği için zenginleştiriyorlar. TED إنهم يقومون بإثراء الآخرين، وليس من باب الإيثار، ولكن كوسيلة لإثراء أنفسهم.
    Çocuklar yaşayan canlılar için tasarlar, arabalar, egolar veya kurumlar için değil. TED يصمم الأطفال من أجل الكائنات الحية، وليس من أجل السيارات أو ذواتهم أو الشركات.
    Onlar hesabına burdayım, kendim için değil. Open Subtitles ولأجل أولئك الآخرين اتّخذ موقفي الدفاعي، وليس من أجل نفسي
    Şarabı acınız için önerdim, zevkiniz için değil! Elbette, hanımefendi. Open Subtitles كان عرضى هذا من اجل تخفيف الالم عنك وليس من اجل المتعه
    Onu yiyecek için yaptı, Şeytan için değil! Open Subtitles ولكنها فعلتها من أجل الطعام وليس من أجل الشيطان
    senin için değil. Hadi yürü. Open Subtitles قلت بأنّني سأموت من أجلهم، وليس من اجلك هيا تحرّك
    Tamam, onlar için değil bu, Michael için. Open Subtitles أوكي .. أنتي تفعلي ذلك من أجل مايكل وليس من أجلهم
    Bazen, hain yüreğimin içinden değil de dışarıdan geldiği sürece hayal edilebilecek en kötü şeylere bile katlanabileceğimi düşünüyorum. Open Subtitles من الآن فصاعدا أظن أنني أستطيع أن أهتم بكل شيء وطالما أنها تأتي من الخارج وليس من أعماق قلبي
    Bunun senin hakkında değil de Lacey için olduğundan emin ol. Open Subtitles فقط تأكد ان هذا من أجل ليسي وليس من اجلك انت
    İşte bu nedenle 18 yaşında birini değil de deneyimli birini arıyor. Open Subtitles لهذا ترغب في شخص خبير وليس من هم في الثامنة عشرة من عمرهم.
    Ne Filistin ne de İsrail tarafında çözüme dair iyi niyet yok. Open Subtitles لم يكن هناك حسن نية من الجانب الفلسطيني وليس من الجانب الإسرائيلي
    Ne dişleri iyileştirmek içindi ne de Abyzou'yu öldürmek için. Open Subtitles ليس من أجل الأسنان المتساقطة وليس من أجل قتل الأيبيزو
    Ne Jeremy için ne de benim için adil değil. Open Subtitles وليس من الإنصاف لـ جيرمي وليس من العدل بالنسبة لي
    Ve dinin de bu şiddet içeren etik değerlerden etkilenmesi şaşırtıcı değildir. TED وليس من المفاجئ أن الدين أيضاً قد تأثر بهذه الأخلاقيّات العنيفة.
    Yani, görüş illüzyonunun inandırıcı olması şaşırtıcı değildir. TED وليس من المفاجئ عندما يكون الوهم البصري مقنعا للغاية.
    Kadınlarla aram pek iyi değildir... senin kadar ilginç birini de kolay kolay bulamam. Open Subtitles أنا لا أرتاح مع النساء بعض الشيئ. وليس من المرجح أن أقابل شخص زكي مثلك مرة أخرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus