Bu doğru olsaydı ağzı, burnu kan içinde olan sen olurdun, onlar değil. | Open Subtitles | إن كان هذا صحيح، ستكون مُغطى بالدم والندوب، وليس هم. |
Bu doğru olsaydı ağzı, burnu kan içinde olan sen olurdun, onlar değil. | Open Subtitles | إن كان هذا صحيح، ستكون مُغطى بالدم والندوب، وليس هم. |
Bu yüzden sen talep edeceksin, onlar değil. | Open Subtitles | لذلك أنت من يتقدم بالمطالب وليس هم |
Bana arka çıkman gerekiyor, onlara değil. - Senin için buradayım Mia. | Open Subtitles | كان يفترض بك أن تكون هنا لتساندني وليس هم |
Sadece sana, onlara değil. | Open Subtitles | فقط أنت، وليس هم. |
Melekler geliyor, ve yalnız onlar da değil. | Open Subtitles | الملائكة قادمون وليس هم فقط |
Sadece onlar da değil. | Open Subtitles | وليس هم فقط |
Ne olursa olsun onları değil, kendimi düşündüm. | Open Subtitles | سوف أكون أنا وليس هم مهما كلف الأمر |
Sorunu çıkaran oydu, onlar değil. | Open Subtitles | هو الذي كان يصنع المشاكل وليس هم. |
onlar değil! Bizleriz! | Open Subtitles | هذه حالنا نحن وليس هم |
Akıl hastası olan bizleriz onlar değil! | Open Subtitles | نحن المختلّين وليس هم |
Biz geleceğiz, Charles, -ama onlar değil. | Open Subtitles | نحن المستقبل ياتشارلز وليس هم |
Hasta olan benim, onlar değil. | Open Subtitles | أنا هي المريضة، وليس هم. |
Ev sahibi sensin, onlar değil. | Open Subtitles | أنت هو المضيف وليس هم |
- Ölen ben olmalıydım, onlar değil. | Open Subtitles | تعين أن أموت، وليس هم |
Çoğumuzu öldüren budur. Ama onları değil. | Open Subtitles | هذا ما يقتل معظمنا وليس هم |