Şimdi, dünyanın yeni Kami'si olan Dende arkadaşlarının tehlikede olduğunu öğrendi ve Goku ve diğerlerini onları kurtarması için çağırdı. | Open Subtitles | ومالم يوجد هناك بعض الوسائل المقاتلة التي إن وجدت ستشكل تهديد كامل جنس الناميك في خطر الإنقراض من عبر المجرة |
ve eğer biz bu görünmez değeri tariflemez isek bu değerli doğal varlığın aşamalı olarak değerini yitirmesi ile sonuçlanacağı görünen neticeler alacağız. | TED | ومالم نحدد هذا الخفي, سوف نجني النتائج الماثلة, والتي هي تدهور وخسارة تدريجيين لهذه الاصول الطبيعية |
Yarın senin nişan partin var, ve görünüşe bakılırsa... | Open Subtitles | غداً حفل ارتباطك ومالم يَعطوه ترخيصاتَ نهاريةَ |
ve onu kendi büyüsünden ayırıncaya kadar, sen şanssız olacaksın. | Open Subtitles | ومالم أنت يمكن أن تفصله من سحره، أنت في الخارج من الحظّ. |
ve gerçekten ama gerçekten son derece önemli bir aciliyet olmadıkça... saat 09:00 ile 18:00 arasında ben burada değilim, tamam mı? | Open Subtitles | ومالم يكن امرا حقا، حقا مهم جداو طارئ، فهمتً بين الساعة التاسعة السادسةانا لست هنا |
Uyuşturucu taşıma düzeneğini de evinde bulduk, ve bunlar nakliye şirketi işletmediklerine göre sanırım uyuşturucuyu kargo ile gönderiyorlardı. | Open Subtitles | حقاً ؟ وجدنا عربتها لنقل المخدرات داخل المنزل ومالم يكن هؤلاء في عمل طلبات البريد |
Duşum bu sabah bana saldırdı, bir atlı kızak kazası geçirdim ve güçlü bir şey olmadıkça, yarın öğlen vakti Parlamento oy verip... ..bu ülkenin doğa koruma alanını mahvedecek. | Open Subtitles | دشي هاجمني هذا الصباح مازلت أعاني .منحادثركوبالزلاجة. ومالم يحدث شيء .صارم. |
Adam onu izliyor. Buraya taşınması ona bağlı olduğunu gösteriyor ve yakalanmadığı sürece bu bağı asla koparmayacak. | Open Subtitles | يَعْني تحرّكَه هنا بأنّه ملتزم، ومالم هو يُمْسَكُ، |
Okulu kimin ve neden kapattırmak istediğini bulamazsak hepimiz burgercide köfte çeviriyor olacağız. | Open Subtitles | ومالم نكتشف الفاعل وسبب فعله لهذا فسنقوم جميعاً ببيع الهمبرغر معاً |
Güzeller güzeli annen ve onun kaza olmayan ölümü hakkında düşünüyordum. | Open Subtitles | هل تعلم، كنت أفكر بأمك الجميلة ومالم يحدث لها |
ve bir şey değişmedikçe, onunla oraya girmem. | Open Subtitles | ومالم يكن هناك شي قد تغير.. لن أذهب هناك معه |
Eğer psikopatın teki değillerse ki olsalardı fiziki değerlendirmede gözükürdü silahtan ve mermiyi Bardot'un vücudundan çıkarmak için kullandığı bıçaktan dolayı kendilerini rahatlatmak için vicdanlarıyla uzun karanlık bir gece harcamışlardır. | Open Subtitles | ومالم يكن شخص مختل سوف تظهر عقليته لنا قد قضى ليلةً طويلة كفارس الظلام الروحي |
ve eğer onlara katılmak istemiyorsan, Declan Harp'ı tekrar yakalayacaksın. | Open Subtitles | ومالم ترغب بالإنضمام لهم أعد أسر ديكلان هارب |
Bize söylemedikleri şey, bazı karbıhidratların diğerlerinden iyi olduğu, ve bitkilerin ve tam tahılların aburcuburun yerine geçmeleri gerektiğiydi. | TED | ومالم يتطرقوا له هو أن بعض النشويات أفضل من بعضها الآخر و أنه يجب ان تحل النباتات و الحبوب الكاملة محل الأطعمة التي لا تحوي على أي قيمة غذائية |
Hayat ıvır zıvır değil ve seni de ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | الحياة ليست بـ"ما حدث ومالم يحدث"، ولا دخل لك بحياتي. |
ve eğer siz hemen bu kağıt parçasını hemen imzalamazsanız, vazgeçip kalanı için başka bir bankaya gideceğim. | Open Subtitles | ومالم توقّعون هذه الورقة الآن يـا رجـال ... سأكون بصدد السحب والذهـاب إلى مصرف آخر بالـ 75 مليون |
ve bana söylemiyorsanız bu kasabada onu aradığımız her yeri yakıcam. | Open Subtitles | ومالم تخبروني بمكانه... فسأحرق المدينة بأكملها بحثاً عنه |
İyi ve kötü haberlerim var. | Open Subtitles | ومالم يكن لديك شيء جديد سوف يفلت |
Bu yüzden Mags'e gideceksin ve eğer Dickie'nin yerini söylemezse sözünden dönüp, anlaşmayı bozacaksın. | Open Subtitles | لذا سوف تذهب إلى " ميقز " ومالم تتخلى عن " ديكي " تنسحب وتدمر الصفقة كلها |
Kuruntulu bir adam olmasan ve kalıplarının dışına çıkmasan ona böyle ilgi duymazdın. | Open Subtitles | ومالم تكن رجلاً متوهماً وأنت لا تبدو لي كذلك ...لما كنت انشأت هذا الترابط بينك و بين |