Ortasi kalin, iki ucu acik ve her yani sert. | Open Subtitles | متينة في المنتصف ومفتوحة على الجانبين وطريقها من الداخل صعب |
Bu malzemeler yaygın olarak kullanılabilir ve açık kaynaklı olduğu için, çeşitli insanlar onları çok farklı ve öngörülmeyen yönlere çektiler. | TED | ونظرا لأن هذه المواد متاحة على نطاق واسع ومفتوحة المصدر، عدة أشخاص يأخذونها إلى اتجاهات مختلفة ولا يمكن التنبؤ بها. |
Eski bina ise kısmen yıkılmıştı ve çürümeye bırakılmış bir yara gibiydi. | Open Subtitles | البناية القديمة كانت مهدمة جزئياً ومفتوحة كأنها جرح نتن |
Riskli şehirlerdeki ilk müdahale için bütün kanallar açık olacak. | Open Subtitles | ستكون هناك قنوات منفصلة ومفتوحة لكل المعنيين فى المدن المستهدفة |
Bilemiyorum. Sanki arabada kapağı açık bir şişe olması gibi. | Open Subtitles | لا أعلم، ذلك مثل وضع زجاجة مملوءة ومفتوحة في السيارة |
Bunamış biriyle ilgilenirken, alıştırma yapmış oluyorsunuz, sizi tanıdık aktivitelerin içine çekiyorlar, aktif olacağınız, ucu açık aktiviteler. | TED | إن كنت تقوم برعاية أحد مصاب بالخرف، وحصلت على تدريب، يدربونك على إشراكهم في أنشطة مألوفة وعملية ومفتوحة. |
Scambo-Ülke şu an faaliyete geçmiş ve Scambo-Şehir'in bütün... çocuklarının ziyaretine açılmıştır. | Open Subtitles | سكامبولاند في تعمل الآن ومفتوحة لكُلّ أطفالِ سكامبوفيل |
Özellikle onu lanet Teva sandaletleri ve SkoaI Bandit leri ile... ve onun uzun kollu açık dikişli Abercrombie Fitch ile... sert boyunlu HenIey,yapışkan tomurcuklarını içerken,soda kutuları ile... onun favorisi Simpsonları her gece indirip izlerken hiç yatmayacağım! | Open Subtitles | مع نعاله اللعين مع بذلته طويلة الأكمام ومفتوحة الزرار و يدخن من علبة صودا |
Lois harap olmuştu, organlarını yenilemek zorunda kaldılar ve eski vajinasının yanına yenisini açtılar. | Open Subtitles | كانت لويس مشقوقة للغاية ومفتوحة المهبل مباشرة لاول شخص يأتي |
Ne kadar düz, açık ve bataklık olduğunu görebilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين رؤية كم مسطحة ومفتوحة وموحلة هذه الأرض |
Bilgisayara ulaşmak için, ana kapıdan girmeniz parmak izi okuyuculu asansörü kullanmanız ve 3 ayrı kombinasyonu olan kilitli kapılardan geçmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | للوصول إلى المحطة، سوف تحتاج إلى تمرير البوابات الرئيسية. الوصول إلى المصعد مع التعرف على بصمات الأصابع ومفتوحة 3 الجمع أقفال منفصلة. |
Ne kadar düz, açık ve bataklık olduğunu görebilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين رؤية كم هي أرض مسطحة ومفتوحة وضابيبة |
Bugün deri ve et üretiminin yapıldığı saklanan, korunan ve mesafeli fabrikaların tersine temiz, açık ve eğitici. | TED | أنها نظيفة ومفتوحة و تعليمية و هذا على نقيض المصانع المخفية و البعيدة و الخاضعة للحراسة المشددة حيث يتم إنتاج الجلود واللحوم اليوم. |
Adil ve açık ticaret gibi değişiklikler. | TED | تغيير مثل تجارة عادلة ومفتوحة. |
Ben gözlerimi olabildiğince açtım ve gördüm ki yabancılar vahşi ve hırslılar. | Open Subtitles | ينظرون إليه بعيون واسعة ومفتوحة والأجانب كلهم طامحون بوحشية! |
Burası ortak bir istasyon, bütün paralı askerlere açık. | Open Subtitles | حسنٌ، هذه محطة تعاونية ومفتوحة أيضاً لكل المرتزقة |
Ameliyattaki açık vücut kısımlarını görmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدها أن تنظر إلى جراحات مسلوخة ومفتوحة |