"وملابس" - Traduction Arabe en Turc

    • elbise
        
    • kıyafetler
        
    • giysiler
        
    • giysi
        
    • çamaşırı
        
    • elbiseler
        
    • kıyafetleri
        
    • kıyafetlerinde ve
        
    Yüzükler, bilezikler ve mücevherlerle bezeli bir elbise. Open Subtitles وأساور من الذهب , وملابس كلها مغطاة بالمجوهرات.
    Onlara elbise falan alıcaz, saçları, manikür pedikürleri falan Open Subtitles اقصد، علينا الشراء لهم اشياء وملابس جديدة تسريح شعورهن تجميل الاظافر والعناية بالاقدام
    Yalnızca asilzadeler gibi Fransızca konuşup güzel kıyafetler, ayakkabılar giydikleri. Open Subtitles فقط أنهم يتحدثون الفرنسية مثل الأرستقراطيين يرتدون أحذية وملابس جيدة
    Yetimhanede, yetersiz sayıda yatak vardır ve kıyafetler de yeterli değildir. TED هناك نقص في أسرة النوم في دار الايتام وملابس الدفء غير كافية.
    - Bedava giysiler olacak, değil mi? Open Subtitles جنس رائع وملابس مجانية ستكون هناك ثياب مجانية صحيح؟
    Tüm erkek, kadin ve çocuklar, köle olarak geçirdikleri yillar karsiliginda ödeme olarak tasiyabilecekleri kadar yemek, giysi ve esya alacak. Open Subtitles وملابس وأغراض بقدر ما يمكنهم حمله كأجر عن سنوات خدمتهم.
    senin için... deri çizmeler ve pembe iç çamaşırı giyeceğim. Open Subtitles سأقوم... بلبس الجلد وكعب عالي وملابس داخليه ورديه من أجلك
    Mutluluğun gösterişli bir ev, güzel elbiseler ve zengin sevgililer olduğunu mu sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين أن السعادة هي منزلا فاخر وملابس جميلة وحبيب ثري؟
    Artı, gelin kıyafetleri ve düğün yeri hakkında gevezelik de ederiz. Open Subtitles بجانب الثرثرة فى زينات الموائد وملابس الإشبينات
    Farklı saç, farklı elbise. Bıyıklı, bıyıksız. Open Subtitles "ذوو شعر مختلف وملابس مختلفة ذو شارب، وبلا شارب"
    Bir de iç çamaşırına... Çünkü bu elbise hayli kısa. Open Subtitles وملابس داخلية لأن هذا الفستان قصير جداً
    Ve bu elbise ona çok yakışıyordu. Open Subtitles وملابس بدت بنفس مقاسها
    Bu kıyafetler ve makyaj sana yakışmıyor. Open Subtitles هل تعرفين انكي لا تحتاجي مكياج وملابس مبهرجة
    Benim kızımdan istediğim tek şey kendine uygun kıyafetler giymesi. Open Subtitles في هذه المرحلة, كل ما أطلبه من ابنتي هو منطق عاقل وملابس تناسبها
    Kahve ve yeni kıyafetler almanı sağlamak için takılacağım. Open Subtitles سأكون موجوداً لأحرص على أن تحصل على قهوة جيدة وملابس جديدة
    Bir cep telefonu, sıvı kristal saat ve giysiler... En azından 20 yıl piyasaya çıkmayacak. Open Subtitles هاتفٌ خليوي ، وساعة كريستالية ، وملابس لن توجد قبل عقدين على الأقل!
    En pahalı giysiler, en güzel kadınlar, en iyi ot. Open Subtitles النساء الاحرار، وملابس وثروة أفضل مخدر
    "Bize para lazım "gaz maskesi ve kimyasal korumalı giysiler almamız gerek" dedik. Open Subtitles فقد قال،"ارسلوا لنا مزيداً من النقود. "فنحن بحاجة لإبتياع عدد من أقنعة الغاز وملابس وأغراضاً كيميائية"
    Tüm erkek, kadın ve çocuklar, köle olarak geçirdikleri yıllar karşılığında ödeme olarak taşıyabilecekleri kadar yemek, giysi ve eşya alacak. Open Subtitles وملابس وأغراض بقدر ما يمكنهم حمله كأجر عن سنوات خدمتهم.
    Bunlar, itfaiye örgütü tarafından kadın sığınma evine yapılan çorap ve iç çamaşırı bağışları değil. Open Subtitles أتعلم,هذه ليست جوارب وملابس داخلية متبرعة من قبل قسم الإطفاء الى بعض قصف ملاجىء النساء
    Güzel yemekler yemek, güzel elbiseler giymek istiyorum. Ömrümün kısa, ama heyecanlı olması bana yeter! Open Subtitles أريد طعاماً طيباً، وملابس أنيقة، أريد حياة قصيرة ومثيرة
    elbiseler... ayakkabılar, bebek kıyafetleri var. Open Subtitles ُ وأحذية وملابس أطفال, إختر ماتريده
    Laboratuar bunu şimdi yolladı. Kurbanımızın ayakkabılarında, kıyafetlerinde ve derisinde jet yakıtı bulmuşlar. Open Subtitles المعمل أرسل هذا للتوّ و جدوا آثار لوقود طائرات على أحذية وملابس وجلد الضحيّة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus