Bunun bildik ve sıkıcı bir yıldönümü hikayesi olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن أكتب مقالة تذكارية عادية ومملة |
Yoksa kuyruğumuzu kimse tırtıklamazsa gülünç ve sıkıcı insanlara döneriz. | Open Subtitles | مملة ومملة إذا لم نكنلقد شخص في وأد زعنفة لدينا. |
çoğu yan görev çok rutin ve sıkıcı ve şu anda bunların tamamı cerrahın kendi özel kontrolü altında gerçekleştiriliyor | TED | هي روتينيّة ومملة جدّا، مثل الخياطة، وحاليا، يتم تنفيذ كل هذه تحت سيطرة محددة وفورية من الجراح، |
Hayat hoş ve biraz sıkıcı ve gecelerce esniyoruz, radyoyu kapatıp yatıyoruz. | Open Subtitles | الحياة صافية ومملة بعض الشيء وليلة بعد ليلة نتثاءب نطفئ المذياع ونذهب للفراش |
ve tabi bazen çocuklar iğrenç olabilir ya da sıkıcı ya da kokuşmuş ama her zaman bir şeye güvenebilirler babalarının koşulsuz sevgisi. | Open Subtitles | وأحياناً يتصرّف أطفالي بطريقة سيئة، ومملة وقبيحة. ولكن يمكنهم دائماً الاعتماد على شيء وحيد، |
Bu küçük birşey ve muhtemelen sana da sıkıcı gelecek ama keşke Vic'i tanımak için biraz gayret gösterseydin. | Open Subtitles | لانها بلا معنى ومملة بالنسبة لك لكن هناك أمر ما أتمن لو تعرفت على فيك |
Günlük hayatımız, tanıdık, sıradan, hatta biraz sıkıcı. | Open Subtitles | جميع أيام عالمنا مألوفة، اعتيادية، ومملة بعض الشيء. |
Berbat ve çok sıkıcı olduğun için seni yalnız bıraktılar. - Hey. - Selam. | Open Subtitles | لقد تركوكِ لوحدكِ لأنك غبية ومملة جداً كيف تجري كتابة الأغنية ؟ |
# Hep sıkıcı olmuştur Yeni bir sayfa açıyorum # | Open Subtitles | ♪ غير تم ومملة للأعمار ♪ ♪ أنا الآن فتح صفحة ♪ |
# Hep sıkıcı olmuştur Yeni bir sayfa açıyorum # | Open Subtitles | ♪ غير تم ومملة للأعمار ♪ ♪ أنا الآن فتح صفحة ♪ |
# Hep sıkıcı olmuştur Yeni bir sayfa açıyorum # | Open Subtitles | ♪ غير تم ومملة للأعمار ♪ ♪ أنا الآن فتح صفحة ♪ |
Bu süreç aynı anda hem muhteşem hem de sıkıcı olabiliyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لهذه العملية أن تكون مذهلة ومملة جداً في الوقت ذاته؟ |
Küçük, sıkıcı bir yer ve herkes seni tanıdığını düşünüyor. | Open Subtitles | إنها صغيرة, ومملة وكل شخص هناك يظن أنه يعرفكِ حق المعرفة |
Bir yıl boyunca uzun, yorucu, sıkıcı toplantılara katılarak bu logoyu büyük bir şirkete gözyaşlarıyla satmaya çalıştım. | TED | ثم أمضيت عاما انخرطت فيه في اجتماعات طويلة ومرهقة ومملة كنت أحاول فيها أن أبيعهم هذا الشعار للمؤسسة الكبيرة إلى حد أنني كنت أذرف الدموع |
Uzun, sıkıcı ve tahammül edilmezdi. | Open Subtitles | طويلة ومملة ويخيم عليها الكآبة |
Hoş, sıradan ve sıkıcı bir hayat sürmeyi istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون حياة لطيفة، وطبيعية، ومملة |
sıkıcı ve kısa bir hayatı olması için umut etsen iyi olur. | Open Subtitles | لتأمل أنّها حياة قصيرة ومملة ، يا رجل |
Çok sıkıcı bir klişedir bu. | Open Subtitles | بالله عليك يارفيق - هذة فكرة مبتذلةٌ ومملة - |
Sessiz, sıkıcı ve nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | إنها هادئة ومملة ولا أعرف مكانها |
Biraz sıkıcı olmaya başlıyor, ve çok yakında başka enstrümanlara geçiyorum, onlar da çok bilindik hale geliyor ve sonunda kendimi tasarlarken ve imal ederken buldum. benim kendi enstrümanım, ve bugün bunu da getirdim sizin için biraz çalarım diye düşündüm böylelikle sesini duyabilirsiniz. | TED | سيصبح مملاً جداً، ولذلك سُرعَان ما أنصرف إلى آلات موسيقية أخرى، وتصبح هي الأخرى قديمة ومملة وفي آخر الأمر ينتهي بي المطاف أصمِّم وأصنع آلاتي الخاصَّة، وقد جلبت إحدى هذه الآلات معي اليوم وفكَّرتُ بأن أعزف القليل عليها لكم لكي تسمعوا كيف يبدو صوتها |