Yani Yerli bölgesinde geçti ve hak ettiğini buldu. | Open Subtitles | لذلك عبر الى منطقة الهنود ونال ما يستحقه |
59 düşman öldürmüş, 2 gümüş, 4 bronz yıldız, 4 gazilik madalyası ve şeref madalyası. | Open Subtitles | قتل 59, ونال وسامين من النجم الفضي و 4 برونز و 4 أوسمة للشجاعة. |
59 düsman öldürmüs, 2 gümüs, 4 bronz yildiz, 4 gazilik madalyasi ve seref madalyasi. | Open Subtitles | قتل 59, ونال وسامين من النجم الفضي و 4 برونز و 4 أوسمة للشجاعة. و وسام الشرف. |
Buzdaki bir delik üzerinde sabırla beklemiş ve muradına ermiş. | Open Subtitles | انتظرها حتى تصعد للسطح عبر فتحة في الثلج ونال جزاء صبره |
O da, yani benim rahim dostum, tüm gizli bilgilerinizi verdi ve işverenim tüm istediğini aldı. | Open Subtitles | لذا فإن توأمي أدلى بكلّ معلوماتكم الخاصّة ونال ربّ عملي كل ما احتاج |
Yakalandıktan sonra şartlı salıverilmiş ve hayvan barınağında gönüllü çalışmaya başlamış. | Open Subtitles | لقد تم اعتقاله ونال عقابه، بالتطوّع بمأوى للحيوانات. |
Sonra babam geliyor, günü kurtarıyor ve tüm takdir ona gidiyor. | Open Subtitles | وجاء والدي بعدها وأنقذ اليوم ونال هو كل التقدير. |
Adam dul ve yetim kalmış insanlardan faydalanan bir psikopattı ve hak ettiğini bulmuş. | Open Subtitles | لقد كان مُعتلاً إجتماعياً سرق من الأرامل والأيتام، ونال ما يستحقه. |
Kabine'den geçen ve onaylanan bir tarih önerim bulunmaktadır. | Open Subtitles | لقد اقترحت تاريخاً وعرضته على الوزارة ونال الموافقة. |
Onun gözünde ben sadece yerel bir soylunun eşiyle yatan ve başına gelenleri hak eden sıradan bir pisliğim. | Open Subtitles | ... فى نظره , أنا مجرد صعلوك كان يعاشر زوجة أحد النبلاء ونال جزاءه |
Tatbiki fizik ve matematik doktorası yaptı. | Open Subtitles | ونال دكتوراة بالرياضيات والفيزياء |
Çünkü sen de biliyorsun ki, birçok insanın hayatını mahvetti ve hak ettiğini buldu! | Open Subtitles | لأنك عرفت أنه دمر الكثير من حياة الناس, ونال حقه! |
- Somon ızgara yedi ve bayıldı. | Open Subtitles | تناولت السلمون المشوي ونال اعجابها |
1945 yılında kendisine Nobel Ödülü verilmişti ve kısa bir süre sonra verdiği bir röportajında bu bağlamda şunu söylemişti: “penisilin tedavisi ile uğraşan düşüncesiz bir kişi penisiline direnç gösteren organizma ile enfeksiyona yenik düşen bir kişinin ölümünden manevi olarak sorumludur.” | TED | ونال جائزة نوبل عام 1945 عِرفاناً، في مقابلة تلت ذلك قال : "'الشخص الأرعن الذي يتعامل مع علاج البنسلين كأنه لعبة مسؤول أخلاقيا عن وفاة رجل تعرض لعدوى ميكروب مقاوم للبنسلين" |
Sanırım ürktü ve bana yumruk attı. | Open Subtitles | اظن انه خاف ونال مني |
Dorn harika yakaladı, ve fırlattı. | Open Subtitles | (مهلاً, إيقافه جيدة من قِبَل (دورن ويرميها بالوقت المناسب, ونال منه |
1975 yılında Charlie Sir Charles Chaplin oldu ve şövalyelik ünvanını Londra'da Kraliçe Elizabeth'ten aldı. | Open Subtitles | فى عام 1975 نال (تشارلى)، لقب"سيد" ونال وسام الفروسية من الملكة (إليزابيث) الثانية فى قصر باكينجهام بلندن. |
- Biliyorum. Anladım. - ...ama masumsa ve hikayeyi yapamazsak... | Open Subtitles | ونال برائته ولمنستطعإتمامالقصة... |
Saipan'de öldü. Cesareti için Gümüş Yıldız aldı. | Open Subtitles | مات في "سايبان" ونال النجم الفضي للشجاعة |