Şu an buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. | TED | ونحن بحاجة إلى هذا الآن أكثر من أي وقت مضى. |
Söylediklerim şundan ibaret: bu sessizliği bozmamız gerekiyor ve bunu yapmak için daha çok erkeğe ihtiyacımız var. | TED | وكل ما أقوله هو أننا بحاجة إلى كسر ذلك الصمت، ونحن بحاجة إلى المزيد من الرجال ليفعلوا ذلك. |
Modern çağın bazı sorunları var ve sürdürülebilir bir hesap yapmak istiyorsak çözümlere ihtiyacımız var. | TED | نواجه في عصرنا الحالي مشاكل، ونحن بحاجة إلى حلول إذا أردنا التوسع بشكل مستدام. |
sadece küçük bir aralıkta değişiyor. Bu farklılıkları ölçebilmek için kronometreye ihtiyacımız var. | TED | يختلف فقط في نطاق ضيق ونحن بحاجة إلى الكرونومتر لقياس الاختلافات |
Kayaların arasında sıkıştım. Birinin kayaları kaldırması gerekiyor. | Open Subtitles | إننا عالقون بين الصخور، ونحن بحاجة إلى من يُزيل الحجارة. |
Ve tıpkı şehirler gibi bu çevrim içi alanların da çiftçilikten kamu sanatına veya hızlı ulaşıma kadar birçok konuda birbirinden yeni şeyler öğrenebileceği uluslararası bir harekete ihtiyacımız var. | TED | ونحن بحاجة إلى حركة عابرة للحدود، حيث يمكن لهذه الفضاءات أن تتعلم من بعضها البعض، مثلها مثل المدن، حول كل شيء من الزراعة المدنية، إلى الفن العام إلى النقل السريع. |
Çalışır hale getirmek için, iyi kurallara ihtiyacımız var. | TED | والعمل على انجاحه ، ونحن بحاجة إلى قوانين جيدة. |
Siperleri açmak için daha fazla adama ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونحن بحاجة إلى عدد أكبر من الرجال إلى حفر الخنادق فتح. |
Jeneratör için yakıta, iyot tabletlerine, battaniyelere, yataklara, ocaklara, yemeğe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أقراص اليود بأسرع ما يمكن، وبطانيات، وأكياس نوم، وأفران متنقّلة ونحن بحاجة إلى طعـام |
Eğer Adam katilse başka bir şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | آدم هو مطلق النار، ونحن بحاجة إلى شيء آخر. |
Fakat belli ki dışarıda aynı zırvalara... inanan başka... deli insanlarda var ve senin içgörüne ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ولكن من الواضح ، أنّ هناك أشخاص آخرين مجانين في الخارج.. الذين لديهم نفس هذيانك ونحن بحاجة إلى بصيرتكَ |
Bir mucizeye ihtiyacımız var, tanıtıma ihtiyacımız var, ve Rahip Paul'u yolumuzdan uzak tutmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى معجزة نحن بحاجة إلى دعاية ونحن بحاجة إلى إبقاء الأب بول خارج هذا الامر |
Korkuyoruz, ve yol göstermene ihtiyacımız var. | Open Subtitles | قاتل عنا يارب نحن خائفون ونحن بحاجة إلى توجيه. |
Beyin tümörü olduğunu düşünüyoruz, tedaviye başlamak için onayınıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نعتقد أنه ورم في المخ ونحن بحاجة إلى إذن منك لبدء العلاج |
Olumsuz, 10 dakikaya daha ihtiyacımız var. | Open Subtitles | وهذا هو سلبي. ونحن بحاجة إلى 10 دقائق أكثر. |
anne ve babam ona destek verebilirler çünkü burayı genişletmek istiyoruz ve paraya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ويمكن والدي ندعمه ونحن الآن بصدد توسيع كل هذا، ونحن بحاجة إلى المال. |
Kilitli bir içki dolabına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونحن بحاجة إلى قفل مجلس الوزراء المشروبات الكحولية. |
Arthur, bozulmuş olsa da o yedeğe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | آرثر، ونحن بحاجة إلى أن النسخ الاحتياطي حتى لو أنها مكسورة |
Ama hem zamana hem de güvenli bir yere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكننا بحاجة الى وقت ونحن بحاجة إلى مكان آمن. |
Evet, burada bir avuç hapçı berduş var. Haneme tecavüz ediyorlar. Yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نعم، لدينا مجموعة من المشردين المدمنين يعتدون على فنائنا ونحن بحاجة إلى مساعدة |
Kayaların arasında sıkıştım. Birinin kayaları kaldırması gerekiyor. | Open Subtitles | إننا عالقون بين الصخور، ونحن بحاجة إلى من يُزيل الحجارة. |