Merhaba, adım Dennis Hong, ve biz görme yetisi olmayanlar için bir araç yaparak onlara özgürlük ve bağımsızlık getiriyoruz. | TED | مرحبا، اسمي دنيس كونغ، ونحن نحاول جلب الحرية والاستقلال للمكفوفين من خلال بناء سياره لضعاف البصر. |
ve biz zaten üstünde anlaşmış olduğumuz, zaten sahip olmuş olmamız gereken hakları yürürlüğe sokmak için uğraşıyoruz. | TED | ونحن نحاول الحصول على تلك الحقوق التي كُفِلَت مسبقاً. والتي اتفقنا عليها مسبقاً. |
DB: Evet ve biz burada köprü olmaya çalışıyoruz, özellikle de Trump'a karşı küçümseme hisseden izleyicilere, Şunu söylemem şart, bu gerçek bir durum. | TED | ديڤيد برووكس: نعم، ونحن نحاول بناء جسور هنا، خاصة للجهور الذي لديه إزدراء لـ ترامب، من المهم القول، لا، هذا أمر حقيقي. |
Ve yeni beceri ve yetenekler edinilirken ortaya çıkan değişiklikleri izlemeye çalışıyoruz. | TED | ونحن نحاول تتابع التغيرات التي تحدث عند اكتساب المهارة أو القدرة الجديدة. |
Eski depo satışındaki postalarda buranın adresini bulduk ve iade etmek için bu eşyaların kime ait olduğunu bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | وجدنا بعضا من البريد عليه هذا العنوان في وحدة تخزين قديمة ونحن نحاول ايجاد لمن تعود حتى نستطيع ارجاع اغراضهم. |
ve biz de onları trol ağlarıyla doğal sistemlerin yerine geri koyabildiğinden çok daha hızlı şekilde sömürüyoruz. | TED | ونحن نحاول صيدهم بصورة أسرع من الأنظمة الطبيعية التي لا يمكن تعويضها. |
Ek belge istediler ve biz de elde etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لقد طلبوا مواد إضافية، ونحن نحاول توفيرها |
Yani, belki mitingi organize ediyordu ve biz onu Pakistan Hükümeti'ne yaranmak için indiriyorsak? | Open Subtitles | أعني ربما كان فقط لتنظيم المظاهرات ونحن نحاول قتله لأننا نتودد للحكومة الباكستانية |
ve biz fabrika ayarlarına dönmeye çalışırken bu kaçık yeni bir telefon almaya çalışıyor. | Open Subtitles | ونحن نحاول إعادة الأشياء إلى ضبطها المصنعي هذا المجنون يريد شراء هاتف جديد |
ve biz orta sınıfa geçmek için kendimizi parçalıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نحاول شق طريقنا للطبقة المتوسطة |
Birçok kültür mirası kayboluyor ve biz de yerel ve evrensel çapta bunları korumaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | هنالك العديد من الحضارات الثقافية بدأت بالأختفاء، ونحن نحاول أن نحمي ما تبقى منها. المحلية منها أو العالمية... |
Kız kardeş hayatta ve biz onu kurtarmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | أخته مازالت حية ونحن نحاول إنقاذها |
Bildiklerimizin çoğu da, yüzeye çıkma alışkanlıkları sonucunda öğrendiklerimiz. Ancak yüzeydeki davranışlarını gözleyerek ne yaptıklarını tahmin etmeye çalışıyoruz. | TED | ومعظم ما نعرفه عنها يعتمد على عادتها في القدوم الى السطح ونحن نحاول ان نعرف مالذي يفعلونه بسلوكهم هذا على السطح |
Çünkü bize bir ihbar geldi ve bu ihbarı doğrulamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | لأني... ... لقد تلقينا معلومات سرية، ونحن نحاول التحقق من ذلك. |
Debra ile film izlemeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | كنت على حد سواء فلدي العودة إلى ديارهم، حسنا؟ ديبرا وأنا، ونحن نحاول أن تشاهد فيلم. |
Sana kısa bir ziyarete gelmesi için ayarlamalar yapmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نحاول ترتيب الأمر، لكي يقوموا بإجراء بالعملية له بدل أحدهما |
Biliyorsun, burada işlenen bir suçun kurbanını belirlemeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | تعلمون، ونحن نحاول لتحديد ضحية لجريمة هنا. |
"Kirli İşler"de bunu yapmamak için çok uğraşıyoruz. hile yapmayıp işi gerçekten kendim yapmamın sebebi de bu. Fakat biz bu savaşı Madison Avenue'de yaşadık. | TED | ونحن نحاول بشدة على أن الوظائف القذرة ليست كذلك، وهذا هو السبب الأول للقيام بهذا العمل وأنا لا أغش. شنت هذه الحرب في شارع ماديسون. |
Dört saattir uğraşıyoruz, henüz yok. | Open Subtitles | ليس بعد، ونحن نحاول الاتصال بهم منذ 4 ساعات. |