Kalplerine giden ışığın gözlerinden girdiğini ve kalplerinden gelen ışığın... gözlerinden yansıdığını unutmuşlar. | Open Subtitles | ونسوا ذلك النور الذي يدخل القلب من خلال العين ثم يشع مرة أخرى بالعين من خلال القلب |
Ancak yerleşmek için gelen grup öyle kolay geri dönecek falan değilmiş böylece buraya yerleşmişler ve kadının uyarılarınıda unutmuşlar. | Open Subtitles | ولكن الروّاد الأوائل ما كانوا ليستسلموابهذهالسهولة.. لذا، استوطنوا المنطقة ونسوا تحذيرها |
Yani aceleyle Pakistan'a yerleşiyorlar ve bu bebeği unutmuşlar mı? | Open Subtitles | لذا فقط استوطنوا باكستان على عجله ونسوا هذه الغاليه؟ |
Bürokratik hantallık gibi görünüyor ve arandıktan sonra giysilerini geri iade etmeyi unutmuşlar. | Open Subtitles | يبدو ان هناك مشرفين بيروقروطين ونسوا ان يعودوا لكي ملابسك بعد تفتيشك |