"وهذه مشكلة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir problem
        
    • Bu bir sorun
        
    ve bu büyük bir problem, ve bir saniye sonra geliyor olacağız bu konuya. TED وهذه مشكلة كبيرة، وسوف نعود إليها في ثانية فقط.
    Büyük bir problem ve iğne ve şırınga ile ilgili çünkü aşının sıvı hali soğutmaya ihtiyaç duyuyor. TED وهذه مشكلة كبيرة، وهي مرتبطة بالإبرة والحقن لان اللقاح عبارة عن سائل، وحينها فهو يحتاج الى تبريد.
    Bu büyük bir problem: Dünyada yeterli hijyene sahip olmayan 2.5 milyar insan var. TED وهذه مشكلة كبيرة: هناك 2.5 مليار شخص في العالم لا يستطيعون الوصول إلى المرافق الصحية الملائمة.
    diyordu.. Tabii, Bu bir sorun. Bir şekilde, bu elemanı harekete geçirmek zorundasınız çünkü yakında karanlık çökecek ve etraf tehlikeli olacak. TED حسناً .. وهذه مشكلة .. لانه يتوجب علي بصورة ما ان ادفع هذا الشاب الى التحرك .. لان المساء يكاد يهبط علينا . ويكاد يصبح الوضع اخطر بسبب الليل
    Evet, Bu bir sorun çünkü leş gibi kokuyorsun! Open Subtitles أجل، وهذه مشكلة لأن رائحتكِ الآن مقرفة.
    Gitmesi zor. Bu da, sadece seçkin bir sınıf için ulaşılabilir anlamına geliyor ve bu ciddi bir problem. TED ويصعب زيارتها. مما يعني أنها متاحة فقط للنخبة، وهذه مشكلة حقيقية.
    Bu büyük bir problem çünkü bu, aynı görüntün sonsuz sayıda gerçek kaynağı olabileceği anlamına geliyor. TED وهذه مشكلة كبيرة لانها تعني أن الصورة الواحدة قد تملك عدداً لا محدود من أحتمالات الظهور في العالم الحقيقي
    Algler hızla enkazı kaplıyor ve bu genç mercanlar için bir problem. Open Subtitles الطحالب تغطّي الحطام سريعاً، وهذه مشكلة للمرجان الصّغير.
    İkna olmadığını görebiliyorum. Bu bir problem işte. Open Subtitles بوسعي أن أرى إنّك غير مقتنعاً، وهذه مشكلة.
    Ben Uygulamalı Matematik ile uğraşıyorum ve bizim yönetim danışmanları gibi olmamız, bu konu ile uğraşan herkese özgü bir problem. TED حسناً، أنا أمارس الرياضيات التطبيقية، وهذه مشكلة غريبة تواجه أي شخص يمارس الرياضيات التطبيقية وهي أننا نشبه استشاريي الإدارة.
    Bu özellikle HIV hastaları için büyük bir problem. TED وهذه مشكلة كبيرة خاصة مع مرضى الإيدز "مرض نقص المناعة المكتسب"
    Bu önemli bir problem, çünkü şirketler 20-30 yıldır, kullanıcılar şart ve koşulları kabul ettiği için interneti iyileştirmeye karşı çıktı. TED وهذه مشكلة حقيقية، لأن الشركات أمضت ما يقارب 20 إلى 30 سنة تجادل ضد فكرة تنظيم الشبكة بشكل أفضل، لأن المستخدمين سبق ووافقوا على الشروط والأحكام.
    - Ölüyü bile uyandırırım. Bu bir problem. Oh, biliyorum, hem de çok iyi. Open Subtitles -لأنّي صاخبة لدرجة إيقاظ الموتى، وهذه مشكلة
    Ah,tabiki yaparsın. Jackie, adamın biri öldü ve bu büyük bir problem ama bunu örtbas etmek daha büyük bir problem. Open Subtitles بل تستطيعين رجل مات وهذه مشكلة كبيرة
    Ve küçük gruplar oluşturup aralarında tartışmaya başlarlar, iki saat sonra ben ayrılırken, çoğu 2 milyara yakın bi sayı söyler, ve 2 milyara nasıl düşeceği hakkında bir fikirleri yoktur, benimde yok, fakat sanırım haklılar ve bu önemli bir problem. TED فيكونون مجموعات للإجابة على الأسئلة ، ويتجادلون مع بعضهم ، وقبل أن أغادر ، بعد ساعتين ، أغلبهم يجيب حوالي 2 بليون نسمة ، ولكن لا يملكون أجوبة حول كيف أنهم توصلوا إلى هذا الرقم ، ولا أملك أنا أيضا الإجابة ، ولكن أعتقد أنهم على حق وهذه مشكلة خطيرة.
    Ve Bu bir sorun. Vincent. Open Subtitles وهذه مشكلة فنسنت
    Görünüşe göre Sergei yarın bir votka barda buluşmak istiyor ve Bu bir sorun. Open Subtitles يبدو أن (سيرجي) يرد منا أن نقابله في حانة للفودكا غدا وهذه مشكلة
    Bu bir sorun, çünkü... Open Subtitles وهذه مشكلة لأن...
    Ama şimdi Deacon seni buldu. Bu bir sorun. Open Subtitles الآن (ديكن) عثر عليك وهذه مشكلة
    Ve Bu bir sorun. TED وهذه مشكلة.
    Bu bir sorun. Open Subtitles وهذه مشكلة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus