Ona LoJack gibi kelepçe taktılar. Nereye giderse gitsin her zaman yerini biliyorlar. | Open Subtitles | وكان هذا يضايقها وكأنها رهن الإعتقال وهم يعرفون أين هو في جميع الأوقات |
Bunu biliyorlar ama bu çirkin suçlamaları yapmakta ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | وهم يعرفون هذا. لكنهم مازالوا مستمرون في هذه الاتهامات الشنيعه. |
Şehirlerinin küresel ağ medeniyetine ülkeleri kadar ait olduklarını biliyorlar. | TED | وهم يعرفون أن مدنهم تنتمي إلى شبكة الحضارة العالمية بقدر ما تنتمي كما إلى بلدانهم الأصلية. |
Atıştırmaya bayılırım. Neleri sevdiğimi bilirler. Kahvaltıda ne yemeyi severim çocuklar? | Open Subtitles | وهم يعرفون ما أحب، مالذي أحبه على الفطور يا رفاق ؟ |
Pek çoğu dosttur. Yolu ve kontrol noktalarından sakınmayı bilirler. | Open Subtitles | أكثر ودية وهم يعرفون كيف يتجنبون نقاط التفتيش. |
Cabrini-Green'dekileri koruyamıyoruz. Bunu biliyorlardı. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع حمايتهم في كابرينى الخضراء، وهم يعرفون ذلك. |
- Başka çareleri yok. Biliyorsun. Ve onlar da biliyor. | Open Subtitles | لا يستطيعون فعل شيئا آخر و انتي تعرفي ذلك وهم يعرفون |
Evde televizyon izlerken çok seçenek olduğundan, kanalı değiştirip reklamlarından kurtulabildiğinizi biliyorlar. | TED | وهم يعرفون انه عندما تشاهد التلفزيون في البيت ولان هناك الكثير من الخيارات يمكنك تغيير القنوات و تفادي التجارية منها |
Bu, bir olay anındaki standart prosedürdür, ve şimdikinin gerçek olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | حسناً إنه أجراء طبيعى فى حاله حدث فعلى وهم يعرفون أنه حقيقى هذه المره |
BağIı olduğumu ve sokak seviyesinde çalıştığımı biliyorlar. | Open Subtitles | وهم يعرفون أنني على اتصال وأنني تعمل على مستوى الشارع. |
inanılmaz derecede kurbanlar verild, ve onlar da artık kurban olarak çağırılacaklarını biliyorlar. | Open Subtitles | وهم يعرفون أنت عليهم تقدم المزيد من التضحيات |
Dinle, bütün bunları becersek bile, ...verilere ulaşabilecek tek adam benim, ve bunu biliyorlar, tamam mı? | Open Subtitles | إسمع، حتى لو لم ننجز هذا الشيء أنا الوحيد الذي يمكنه أن يحصل على تلك البيانات، وهم يعرفون ذلك، حسنا؟ |
Takımıma gelince, sıfır toleranslıyım ve bunu biliyorlar. | Open Subtitles | عندما يعرف فريقي لن اتحمل وهم يعرفون ذلك |
İslam dünyayı ele geçirmek istiyor, Cosme. Ve saldıracakları doğru zamanı biliyorlar. | Open Subtitles | الإسلام يريد سيادة العالم, وهم يعرفون اللحظة المناسبة للهجوم |
Bu uçurumdan düşerlerse muhtemelen öleceklerini biliyorlar. | Open Subtitles | وهم يعرفون أنه إذا أنها تقع من هذه الهاوية، ويموت بالتأكيد. |
Endüstrinin nasıl işlediğini biliyorlar, bizi kantar hilesi ve gelirin az beyanı ile suçlayacaklar. | Open Subtitles | وهم يعرفون تعمل هذه الصناعة فسوف يتهموننا الغش وعدم التبليغ عن الدخل |
Öyle,Ve aşağıda kimin patron olduğunu bilirler. | Open Subtitles | أنا أفعلها حقاً وهم يعرفون في الأسفل من الزعيم |
Sizi siz yapan her tercihinizi bilirler. | Open Subtitles | وهم يعرفون كل تفضيلات، كل ما يجعل لك من أنت. |
Ve süpermarketteki kadınların da şişeyi neye benzettiğini biliyorlardı. | Open Subtitles | وهم يعرفون أن النساء فى المتجر عرفن ما بدت عليها |
Uçakta bir şey olduğunu biliyorlardı. | Open Subtitles | وهم يعرفون هناك كان شيئا على متن الطائرة |
Şimdi bunu onlar da biliyor. | Open Subtitles | وهم يعرفون هذا الآن. |