Gübre üreten bir tesiste çalışmak zorundayım, onlar da bunu biliyor. | Open Subtitles | أنا كنت أعمل في المعمل الذي يطوّر الأسمدة, وهم يعلمون |
Gübre üreten bir tesiste çalışmak zorundayım, onlar da bunu biliyor. | Open Subtitles | أنا كنت أعمل في المعمل الذي يطوّر الأسمدة, وهم يعلمون |
onlar da bunu biliyor, bu yüzden beni kovma sebebi olarak geçen ay iki kez geç kalmamı gösteriyorlar. | Open Subtitles | وهم يعلمون هذا، هذا ما يجعلهم يقولون إنه بسبب تأخري مرتين في هذا الشهر. |
Her şey daha ucuz olacaktı. Pratik bir şeydi ve böyle olduğunu da biliyorlardı. | Open Subtitles | كل شيء سيكون أرخص كانت عملية وهم يعلمون ذلك |
Aynısı sendikalar için de geçerli ve bunu biliyorlardı. | Open Subtitles | ولكنه سمح بنفس الشيء لإتحادات النقابات, وهم يعلمون ذلك. |
...yaptıklarının faydasız olduğunu kendileri de biliyorlar. | Open Subtitles | وهم يعلمون أن عملهم عديم الفائدة. |
Evet, ve seni de biliyorlar. | Open Subtitles | أجل ، وهم يعلمون بشأنك |
Bena zarar veremezler, bunu onlar da biliyor. | Open Subtitles | لا يستطيعون ايذائ, وهم يعلمون ذلك |
Sen bunu biliyorsun, ben biliyorum ve onlar da biliyor. | Open Subtitles | كما أعرفه أنا يقيناً, وهم يعلمون ذلك |
Evet benim de. Ve bunu biliyorlardı. | Open Subtitles | أجل، وأنا أيضاً وهم يعلمون ذلك |
Senin sicilini de biliyorlar bay Wheeler. | Open Subtitles | (وهم يعلمون بسجلك ايضا سيد (ويلر |
onlar da biliyor. | Open Subtitles | وهم يعلمون ذلك. |
Biliyorum, onlar da biliyor. | Open Subtitles | اعلم هذا , وهم يعلمون ايضاً |