"وهناك شيء آخر" - Traduction Arabe en Turc

• Bir şey daha var
• Ve bir şey daha
• Birşey daha var

İşin temelleriyle birlikte ortaya çıkan başka Bir şey daha var.
وهناك شيء آخر من الاعتراضات يأتي مع قصة الاساسيات تلك ..

ve başka Bir şey daha var inanıyorum ki sizin de aklınızdadır ve siz de farkındasınızdır ki
وهناك شيء آخر أنني أعتقد أنكم، في دواخلكم، أيضا تعلمون

Bir şey daha var, bundan sonra yalnızca Kane ile görüşürüm.
وهناك شيء آخر... من الآن فصاعداً أنا فقط أتحدث إلى كين

Ve bir şey daha.
أوه، وهناك شيء آخر

"Ve bir şey daha."
"وهناك شيء آخر أيضاً"

Birşey daha var.
أوه, وهناك شيء آخر.

İkimizin de bildiği başka Bir şey daha var, değil mi?
وهناك شيء آخر أنا وأنت نعرفه, أليس كذلك؟

Buna eklenecek Bir şey daha var, o da: Çin'in büyük, devasa olduğunu tabi ki biliyoruz, nüfusu ve coğrafyasıyla, 1.3 milyar nüfusuyla.
وهناك شيء آخر يمكننا اضافته الى هذا نحن نعلم حقاً ان الصين دولة كبيرة جغرافيا وديموغرافيا بتعداد سكاني قدره 1.3 مليار نسمة

Ve bu resmin anlattığı başka bir şey daha var:
وهناك شيء آخر تشيرُ إليه الصورة.

Öğrenmek istediğim Bir şey daha var.
حسناً, وهناك شيء آخر أريد التأكد منه

Evet, işte böyle. Başka Bir şey daha var.
أجل، هذا هو، وهناك شيء آخر أيضًا

Bir şey daha var, Cratchit. Bu yarım günlük izin, canımı iyice sıktı.
وهناك شيء آخر (كراتشت) أنا اكتفيت من العمال بالاجر نصف اليومي

Bir şey daha var, Türk artık saçmalamak yok, tamam mı?
سوف نكون على إتصال... وهناك شيء آخر -لا مزيد من المراوغة، حسناً؟

Evet, Bir şey daha var.
نعم , وهناك شيء آخر

Bir dakika, Bir şey daha var.
وهناك شيء آخر, انت تعرف اسمي

İçinde Bir şey daha var.
وهناك شيء آخر بالحقيبة.

Sana söylemem gereken Bir şey daha var.
وهناك شيء آخر يجب أن أخبرك به

Bir şey daha var. O'Bannon'ın yanında kardeşine ait bazı eşyalar da varmış.
وهناك شيء آخر كان (أوبانون) يحمل بعض أغراض أخيك

Ve bir şey daha. Lance!
وهناك شيء آخر, "لانس

Ve bir şey daha..
وهناك شيء آخر

Ve bir şey daha.
وهناك شيء آخر

Birşey daha var...
وهناك شيء آخر :