Hayır. 17 ay önce Lizbon da yürüyordum o da oradaydı. | Open Subtitles | لا منذ 17 شهرا كنت في نزهة في وهو كان هناك |
Philadelphia'daki Model Birleşmiş Milletler'deydik. Ben Bayan Danimarka'ydım. o da Bay Yunanistan. | Open Subtitles | كان الأمر في منافسة الأكاديمية في فيلادلفيا كنتِ الدنمارك وهو كان اليونان |
Ben yapmak için doğduğum şeyi yapıyordum, o da biliyordu. | Open Subtitles | كنتُ أفعل ماكان يُفترض بي فعله وهو كان يعلم ذلك. |
Ben fotoğrafa merak saldım o ise benden kendisine ait pon pon kızı olmamı istiyordu. | Open Subtitles | انخرطت في عالم التصوير وهو كان يريدني أن أكون مشجعته الخاصة |
Kızım daha 17 yaşındaydı, Sayın Yargıç. o ise 23'tü. | Open Subtitles | لقد كانت في الـ17 فحسب حضرة القاضية وهو كان في الـ23 |
Yabaniler ile Kuzeylileri aynı çatıda buluşturan da oydu. | Open Subtitles | وهو كان أول من يعقد التحالفات بين "الهمج" والشماليين |
İlişkimiz vardı ve o evliydi. Gerçekten kötü bir durumdu. | Open Subtitles | كنا نقيم علاقة ، وهو كان متزوجاً كان أمراً فضيعاً |
o da olay yerindeki polislerden biriydi. Onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | وهو كان أحد رجال الشرطة المتواجدين في مسرح الجريمة أريد التحدث إليه |
F-4'ü vurulmuştu ve o da yaralıydı... ama ne pahasına olursa olsun direniyordu. | Open Subtitles | طائرته أصيبت, وهو كان مصاب ولكنه جعلها تعمل |
Yürüyordum. o da oradaydı. Arabası bozulmuş. | Open Subtitles | أنا كنت أمشي وهو كان هناك سيارته كانت معطلة وتناولنا برجر العيد |
Ben lise son sınıfta okuyordum ve o da sanırım kötü çocuk oluyordu. | Open Subtitles | كنت عالية المقام في الثانوية وهو كان عمليا ً الولد السيء |
Bakın, beni sevmeyebilirsiniz ama ben onun kurtarıcısıydım ve o da benim. | Open Subtitles | اسمعوا, ربما لاتحبونني ولكنني كنت منقذه وهو كان منقذي |
o da bütün zaman boyunca sızmıştı. Bir şey bilmiyor. | Open Subtitles | وهو كان ثملاً، مغمى عليه طوال الوقت ولا يعلم أي شئ |
Ailemle birlikteydim. o da kızlarla tanışmak için oradaydı. | Open Subtitles | كنت هناك مع عائلتي وهو كان هناك ليقابل البنات |
Ben John'da sanıyordum, o da ben de sanıyormuş. | Open Subtitles | تصدق؟ كنت أحسب أنها بحوزة جون وهو كان يحسب أنها بحوزتي |
Kalan hayatım boyunca 2,6 milyona ihtiyacım olduğunu keşfettim o ise hem evli hem çocukluydu. | Open Subtitles | أنا اقصد لقد استنتجت ذلك أنا احتاج 2.6 مليون لكي أعيش لبقية حياتي وهو كان متزوج ولديه أطفال |
o ise güldü. | Open Subtitles | وهو كان يضحك فحسب. |
Yalnızdım, o ise kibardı. | Open Subtitles | كنت وحيدةً وهو كان لطيف |
o ise 25. | Open Subtitles | وهو كان في الـ25 |
İşin başındaki adamı da oydu. | Open Subtitles | وهو كان ساعدها الأيمن بكل شيء |
Filmin kahramanı da oydu. | Open Subtitles | وهو كان بطل هذا الفيلم. |
Geçen kış Rutherford'da destekçilerimiz için bir resital verdik ve o oradaydı. | Open Subtitles | القينا كلمة الشتاء الماضي في مدرسة رذرفورد لندعم رعاتنا وهو كان موجودا |