"وهو يعرف" - Traduction Arabe en Turc

    • da biliyor
        
    • biliyordu
        
    • bilerek
        
    • biliyor ve
        
    • ı tanıyor ki
        
    • olduğunu biliyor
        
    O da biliyor. Konuyu kapatalım olmaz mı? Open Subtitles وهو يعرف الجواب، دعينا نترك الأمر، حسناً؟
    Sebepsiz yere arama emri veremeyeceğimi o da biliyor. Open Subtitles لا أستطيع أن أرخّص مذكرة تفتيش دون سبب محتمل، وهو يعرف ذلك
    Gamma Beş ile ne yaptığım hakkında, ve O projenin iptal edildiğini biliyordu. Open Subtitles عما سأقوم به تجاه جاما خمسة وهو يعرف ان المشروع قد تم الغاؤه
    Milly'nin O'nu sitemediğini biliyordu. Milly O'na söylemişti, biliyordu. Open Subtitles لقد كان يعرف أنها لا تريده، وقد أخبرته بهذا، وهو يعرف
    O küçük kızı o kadar üzdüğünü bilerek hayatını nasıl sürdüreceğini bilmediğini söylediğinde... kalbimin şurası cız etti. Open Subtitles عندما قال أنه لا يعلم كيف يمكنه أن يعيش بقية حياته... وهو يعرف كم جرح تلك الفتاة... الصغيرة...
    Füzeyi gördü. Çok şey biliyor ve onun ölmesini istiyorum. Open Subtitles لقد شاهد الاسلحة وهو يعرف الكثير اريده ميتا
    - Ne zamandır Kimberly Hart'ı tanıyor ki? Open Subtitles منذ متى وهو يعرف (كيمبرلي هارت)؟ (بيلي) على وضعه!
    Aklını kaybetmekte olduğunu biliyor, acısını derinlerde hissediyor ama son bir kez tutunuyor. Open Subtitles وهو يعرف أنه يفقد عقله. أن يستبد به بل أنه يتمسك، في المرة الأخيرة.
    Bunu biliyorum, sen de biliyorsun o da biliyor Open Subtitles أنا أعرف هذا، وأنت تعرفين هذا، وهو يعرف هذا
    Çünkü onu oraya kimin koyduğunu... ben de biliyorum, o da biliyor. Open Subtitles لأني أعرف من تسبّبَ بها وهو يعرف أيضا
    İmkansız değil ve bunu o da biliyor. Open Subtitles هذا ليس مستحيلاً، وهو يعرف هذا
    Küçüklüğümüzden beri en iyi arkadaşız ve şimdi ona yalan söylüyorum ve o da biliyor. Open Subtitles نحن أصدقاء مُفضلين منذ كِناأطفال... والأن أنا أكذب عليه، وهو يعرف هذا.
    Ve o kapıya ne olduğunu da biliyor. Open Subtitles وهو يعرف ما الذي حدث لباب السيارة
    Bu onun programı. Dün gece sistemin 'hack'lenmesinin 'download'u tetikleyeceğini biliyordu. Open Subtitles وهو يعرف أن اختراق النظام بالأمس سيشغل مرحلة تحويل البيانات
    Alışveriş merkezine geldiğinde ne istediğini biliyordu. Open Subtitles لقد اتى الى هذا المجمع وهو يعرف عن من يبحث
    Ve onunla konuşmayacağını biliyordu, o yüzden beni yolladı. Open Subtitles ، وهو يعرف بأنكٌ لن تتكلم معهٌ لذلكٌ أعتقد ربما تتحدثُ معي
    Senin onu yakalayacağını bilerek, niye beni sana yönlendirdi? Open Subtitles لماذا قادنى لك وهو يعرف أنك ستطارده ؟
    Oğlunun, antlaşmanızdaki öcünü alacağını bilerek öldü. Open Subtitles ومات وهو يعرف ان ابنه سيسعى للانتقام -في ميثاقك
    Oğlunun, antlaşmanızdaki öcünü alacağını bilerek öldü. Open Subtitles ومات وهو يعرف ان ابنه سيسعى للانتقام -في ميثاقك
    Evli kalmak istemediğimi biliyor ve boşanmanın... günah olduğunu düşünüyor. Open Subtitles وهو يعرف باننى لا اريد الطلاق وهو لا يومن به لكن القتل يومن به
    Evli kalmak istemediğimi biliyor. Ve boşanma taraftarı değil Open Subtitles وهو يعرف باننى لا اريد الطلاق وهو لا يومن به
    - Ne zamandır Kimberly Hart'ı tanıyor ki? Open Subtitles منذ متى وهو يعرف (كيمبرلي هارت)؟ (بيلي) على وضعه!
    Nerede yaşadığımı biliyor ve bu sorunu çözene kadar, kuzenlerimde kalan bir oğlum olduğunu biliyor. Open Subtitles وهو يعرف أين أعيش وأن لدي ابن، و حاليا ابقئه مع أبناء عمي حتى يمكننا معرفة كيفية التعامل مع هذا الجحيم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus