Kızgın Çünkü Annesi maymun yapıyormuş ve babası t.maymun olmuş. | Open Subtitles | إنها مستاءة لأن والدتها كانت تصنع قرودًا ووالدها جن جنونه. |
Sonra siyahi bir kızla çıktım ve babası deli gibi gülüyordu. | Open Subtitles | اوه, اه, بعدها واعدت فتاة سوداء, ووالدها كان يضحك بجنون, يارجل. |
Belki Bayan Bristow ve babası Bay Tippin'i tek başlarına kurtarmaya çalışacaktır-- | Open Subtitles | وهذا ربما يعن أنها لربما تحاول هى ووالدها تحرير السيد تيبين وحدهما ؟ |
babasıyla birlikte gözlerini Olimpiyat altınına diktiler. | Open Subtitles | هي ووالدها يحلمان بالفوز بالميدالية الأولمبية الذهبية |
Saba, babasını ve amcasını hapse attırmaya kararlıydı ama hastaneden ayrıldıktan birkaç gün sonra ona affetmesi için baskı yapıldı. | TED | صبا كانت عازمة على إرسال عمها ووالدها إلى السجن لكن بعدما غادرت المشفى بأيام، تم الضغط عليها للعفو عنهم. |
Sokağa çıkma yasağı sırasında sokağa çıkan bir bükücü olmayan ve babasının eşitlikçilerle işbirliğinde olduğu biliniyor. | Open Subtitles | حظر التجوال ووالدها متآمر معروف مع الايكواليست |
Sen de, babası da onu kendi malınız sanıyorsunuz! | Open Subtitles | تظنين أنها ملكِ ، ووالدها يظـنّ بأنها ملكله |
ve babası burada bile değil ve herşeyi planlayan da o. | Open Subtitles | ووالدها ليس هنا وهو من خطّط الشيء بأكمله |
Joy ve babası çocukları alış-verişe götürmüşken, bisikletleri gizlice karavana koymak için mükemmel bir zamandı. | Open Subtitles | جوي ووالدها أَخذا الأولاد إلى مركزِ التسوّق لذلك كان هذا أفضل وقت للقيام بوضع دراجاتهم الجديدة بتسلل في المقطورة |
Sen ve babası o daha doğmadan onu bu işlere karıştırmışsınız. | Open Subtitles | أنت ووالدها ورطتماها بهذا حتى قبل ميلادها |
Kapı açılmış annesi ve babası onu sıcak kollarının arasına almış. | Open Subtitles | البابمفتوح.. وامها ووالدها قاما بإخذها بين اذرعهما والى حيث الدفء |
Beyler..bu Chris ve babası Ted bunlar da arkadaşlarım | Open Subtitles | هذه كريس ووالدها تيد هؤلأء اخواني من الاخوية هذا جاريد. |
O yüzden Zoe ve babası için, bir yemek vermeyi düşünmüştüm. | Open Subtitles | لذا,فكنت أفكر فى أستضافتها على العشاء هي ووالدها |
Billie hâlâ babasıyla yeniden bir araya gelmemizi istiyor. | Open Subtitles | بيلي ما زالت تأمل بأن نعود انا ووالدها مجددا |
Onu bulalım ve babasıyla birlikte programa konuk edelim. | Open Subtitles | لم لا نستغل الفرصة ونبحث عنها، ثم نحضرها إلى الاستوديو كضيفة خاصة؟ ووالدها. |
Güzel bir evde anne ve babasıyla yaşayan bir kız hakkında. | Open Subtitles | عن فتاة كانت تعيش مع والدتها ووالدها في منزل جميل |
İşte o zaman aklım başıma geldi. İsteseler de istemeseler de Gwen ve babasını biraraya getirecektim. | Open Subtitles | سأجمع غوين ووالدها سواء أأعجبهما هذا أم لا |
babasını kaybeden küçük bir kız gibi | Open Subtitles | في حين أنّ تلك الفتاة ووالدها لم يتم العثور عليهم. |
Evet, çünkü; Kızılderelilerle kaktüs yetiştirmesi ve babasının azılı bir suçlu olmasından dolayı öldürülmek istendi. | Open Subtitles | أجل، لأنها كانت مطلوبة بتهمة القتل، تعاطت مخدرا مع الهنود، ووالدها مجرم متشدد. |
Gwen ve babasının arasını düzeltmek gittikçe daha zor olmaya başlamıştı. | Open Subtitles | تبيّن أن مصالحة غوين ووالدها كانت شقة |
Bilirsin işte, istediğini yaptırıyordu, ...babası da mali çıkmaz içinde, ...ayrıca davalar ve sendika ile problemleri vardı. | Open Subtitles | ولقد تعوّدت إدخال نفسها ووالدها في هذه المآزق الماليّة، مع الدعاوي القضائيّة ومشاكل النقابات وكلّ تلكَ الأشياء |
Babama ve onun babasına, koçuma, büyükanneme teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أشكر والدي ووالدها ومدربي . وجدتي |
Saylon annesi ve insan babası ile birlikte. | Open Subtitles | مع أمها السيلونز ووالدها البشري |