Dört yıl önce Brookings Enstitüsü'nde birkaç kişiyle beraber bir sonuca vardım. | TED | قبل أربعة أعوام، اشتغلت مع عدد قليل من الناس في معهد بروكينغز، ووصلت إلى استنتاج. |
Sinyal çalıştığında yürüdüm ve güvenli bir şekilde diğer tarafa vardım. | TED | وعندما توقف الصوت , انطلقت ووصلت بأمان إلى الجانب الآخر . |
Araştırmamı yaptım ve bazı sonuçlara ulaştım. İkisini bugün sizinle paylaşmak istiyorum. | TED | قمت بالبحث، ووصلت إلى عدة أمور، أودّ الحديث عن اثنين منها معكم اليوم. |
Ayaklarımın arasında kabin çantamla, güvenlik ve ön kontrolden tekerlekli sandalyede geçirildim ve biniş kapısına ulaştım. | TED | مع حقيبتي المحمولة بين قدمي، دُفعتُ عبر الأمن، ووصلت إلى بوابة العبور. |
Sabah 8:00 gibi eve vardım. | Open Subtitles | وقد طرت إلى المنزل ووصلت المنزل في حوالي الثامنة صباحا |
Böyle bir gün, insanın durup hayatını gözden geçirmesi için iyi bir zaman ve ben, benimkinin tam bir vakit kaybı olduğu kararına vardım. | Open Subtitles | كما تعلمون، يوم كهذا يجعل الرجل يفكّر مليًا في حياته. ووصلت لاستنتاج بأنني أهدرت حياتي كليًا. |
3 Temmuz 2017'de Erken uyandım, müsli ve meyveyle normal kahvaltımı yaptım ve duvarın dibine güneş doğmadan vardım. | TED | في 3 يونيو، عام 2017، استيقظت مبكرًا، تناولت فطوري المعتاد من حبوب الميوسلي والفاكهة ووصلت إلى قاعدة الجدار قبل شروق الشمس. |
Oraya vardım ve konuştum: "Selam efendim, sizden 100 dolar borç alabilir miyim?" | TED | ووصلت هناك وقلت، "مرحبًا يا سيدي، هل بإمكاني استدانة مئة دولار منك؟" |
Dün beni Rudbar'a yönlendirdiniz, ve Manjil'e vardım. | Open Subtitles | بالأمس وجهتني إلى "رودبار" ووصلت إلى "مانجيل" |
Yüzerek Aras nehrini geçtim ve Rusya'ya ulaştım. | Open Subtitles | سبحت عبر نهر اراس ووصلت الى الاتحاد السوفييتي |
Ardından karım öldü ve ulaşa ulaşa elli papel ederindeki bir galonda gelen ne varsa ona ulaştım. | Open Subtitles | ثم تُوفّيت زوجتي ووصلت إلى كل ما هو رخيصٌ من الشراب |
- Hemen uyandım...ve silaha ulaştım. | Open Subtitles | فاستيقظت ووصلت لسلاحي |
Dinle, 25. seviyeye geldim ve Mor Nilüfer Bataklığına ulaştım. | Open Subtitles | ووصلت مستنقع اللوتس الأرجواني |
Onu izledim ve senin bilgisayarına ulaştım. | Open Subtitles | اقتفيت أثره ووصلت إلى عنوان الـ (آي بي) الخاص بك |