"ووضوح" - Traduction Arabe en Turc

    • net
        
    • açıkça
        
    Açık ve net konuşayım, Eğer bugün öğlene kadar evi terketmezseniz, avukatlarımız polise başvuraca... Open Subtitles ‫ببساطة ووضوح ، إذا لم تخرج ‫من هذه الشقة عند الظهر اليوم ‫فإن محامينا سيقدم التماسا ‫للشرطة لجعلك..
    Fakat artık hizmetine lüzum yok. Açık ve net gerçek bu. Open Subtitles لكن خدماتك لم تعُد مطلوبة، هذه هي الحقيقة بصراحة ووضوح.
    Sana bir şey söyleyeyim. Açık ve net söyleyeceğim. Open Subtitles دعنى أخبرك شيئاْ سأتحدث بلطف ووضوح
    Eğer, başka birisi varsa hayatında açıkça konuşabilirsin oğlum. Open Subtitles إذا كنت تحب فتاة أخرى، يمكنك أن تتحث بصراحة ووضوح يا إبني
    Cümlelerimi tam olarak, diksiyonlu ve açıkça kurabilirim. Open Subtitles يمكنني النطق بكلماتي بدقّة وبيان ووضوح.
    Matematik denkleminin net ve kesin sonucu gibi kaçmaya çalışarak kendilerini bize aşikâr etmek zorundalar. Open Subtitles -وبهذا يكشف لنا نفسه بكل دقّة ووضوح معادلة رياضية
    Ben kelimeleri çok kesin, net, doğru telaffuzla söyleyebilirim. Open Subtitles يمكنني النطق بكلماتي بدقّة وبيان ووضوح.
    Ben, ben kelimeleri çok kesin, net, doğru telaffuzla söyleyebilirim. Open Subtitles يمكنني النطق بكلماتي بدقّة وبيان ووضوح.
    Yüksek sesle ve net bir şekilde belirtmek isterim. Open Subtitles اريد ان اقول هذا بصوت عالي ووضوح
    Son zamanlarda ortalıkta dolanan yüksek sesli ve ve net konulardan biri de kodamanların istedikleri ile ufaklıkların istediklerini birbiri ile uyumlu hale getirmek. "Kodaman"dan kastım sistem, ülke. TED واحد من المواضيع التي يبدو أنها قد ظهرت بشدة ووضوح في اليومين الماضيين هو تلك الحاجة إلى التوفيق بين ما يريد الكبير -- "الكبير" تُمثِّل المنظمة ، النظام ، البلد -- بالـ"الصغير" نريد -- الفرد والشخص.
    "Gökyüzündeki köşemi bulmak" ve bu net, titreşimli ses arasında gidip geliyorum. Open Subtitles أحاول أن أجد طريقها إلى السماء تهتز بقوة و ووضوح... -ايمكنك المساعدة ؟
    Henry bir katil, açık ve net. Open Subtitles هنرى قاتل , بكل بساطه ووضوح
    Açık ve net gürültü kirliliği. Open Subtitles ببساطة ووضوح إنه تلوث سمعي
    Açık ve net konuş. Open Subtitles تكلمي بصراحة ووضوح.
    Çok net duyuyorum. Open Subtitles بيسر ووضوح
    Cümle... Cümlelerimi tam olarak, diksiyonlu ve açıkça kurabilirim. Open Subtitles يمكنني النطق بكلماتي بدقّة وبيان ووضوح.
    açıkça belirtti, Afganistan'ı beceremiyoruz. Open Subtitles أنه قال بصوت عالٍ ووضوح الآن ."أنه لا يمكننا فعلها في "أفغانستان
    -Bu açıkça, basit bir iz sürme. Open Subtitles هذا تمييز بكل بساطة ووضوح
    Sadece Dorothy Evans'la açıkça ve teferruatlı bir şekilde konuşmuştu ve bildiğinin farkında bile olmadığı şeyleri anlattığı tek kişi de oydu. Open Subtitles كان مع (دورثي إيفانس) فحسب تحدّث بوب) بدهشة ووضوح) وكان معها ، تحدّث بأشياء لم يدري أنهُ يعرفها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus