Ve yiyeceklerimizi yerler, ama lanet olası dilimizi öğrenmeye zahmet etmezler. | Open Subtitles | ويأكلون طعامنا ولا يزعجون أنفسهم بتعلم لغتنا |
Pislerdir, çıplaklardır, yerler ve sonra yediklerini çıkarırlar, hepsi bu. | Open Subtitles | وهم يشعرون براحة وهم عراة ويأكلون ولا يؤكلون |
Sürekli ayak altında dolaşırlar, bütün şekerleri yerler ve o küçük piç kurularının önünde küfür bile edemezsin. | Open Subtitles | ،يحدثون الفوضى دائماً ويأكلون جميع الحلوى ولا يمكن للمرء أن يسبّ أمام أولئك الأوغاد الصغار |
Hayır, gece gelip ineklerle beraber besleniyorlar. | Open Subtitles | على الأطلاق، أنهم يخرجون بالليل ويأكلون الأبقار |
Uyuyorlar, besleniyorlar hatta doğum yapıyorlar. | TED | ينامون ويأكلون ويمكنهم حتي الولادة. |
Ağızlarını tıka basa dolduruyorlardı, yemek yerken ağızları açıktı ve bu çok fazlaydı. | Open Subtitles | يملؤون أفواهم بالطعام ويأكلون المزيد ثم يكتشفون أنهم قد بالغوا |
- Bir garson insanlar rahatça yemek yerken duymaması gereken şeyler duyar. | Open Subtitles | - ...النادل يسمع أشياءا - ..الكثير من الأمور تُقال حين يكون الناس مرتاحين ويأكلون |
Ve bolca tavşan yahnisi yerler. 3. Koridoru temizleyin. | Open Subtitles | ويأكلون كثيرًا من الأرانب المطبوخة الممر 3 يحتاج للتنظيف |
Ki bu sayede ilaçlarını zamanında alırlar... yemeklerini zamanında yerler... ve yanlarında kimse yokken ölüp gitmezler. | Open Subtitles | .. ليحرصوا أن يأخذوا أدويتهم في الميعاد .. ويأكلون في الميعاد ولا يموتون عندما ينشغل الجميع |
- Severler ve sevdiklerini öldürürler. - Ve sevdiklerini yerler. | Open Subtitles | يحبون ويقتلون ما يحبونه - ويأكلون ما يحبون - |
- Onlar timsah adamlar. Et yerler. | Open Subtitles | -انهم رجال سحالى ويأكلون اللحم |
# Çalarlar balını ve yerler ekmeğini # | Open Subtitles | سيسرقون كل عسلك# ويأكلون خبزك الاخير |
Gelirler, yerler ve giderler. | Open Subtitles | يأتون ويأكلون ثمّ يرحلون. |
- Şekerlerinizi yerler | Open Subtitles | - ويأكلون وجباتك |
Onlar New York da, yer yatağında uyuyup konserveyle besleniyorlar. | Open Subtitles | حين يكونون في " نيويورك " فهم ينامون على اغطية الأرضية ويأكلون المعلبات |
Hastalık taşıyorlar ve çöpten besleniyorlar! | Open Subtitles | وهم حاملين المرض، ويأكلون القمامة! |
Miami'dekiler romlarını içip mısırlarını yerken senin ciyaklamanı izlesin diye kiralık katil seni yalnız yakalayacak ve işkence ederken kasete alacaktı. | Open Subtitles | كان يفترض بذلك المحترف أن يجدك وحدك ويصور المحنة القديمة كي يشاهد فتيان " ميامي " صراخك الحاد بينما يشربون الخمر ويأكلون كرات الجبن .. |