"ويتطلب" - Traduction Arabe en Turc

    • gerektirir
        
    • gerektiriyor
        
    İşte, yazılım gerektirir, donanım gerektirir ve kimyasal mürekkepler gerektirir. TED حسنًا إن الأمر يتطلب برمجيات ومعدات ويتطلب أحباراً كيميائيةً ايضًا.
    Şimdi bu, imam ve rahiplerini düz maaşa bağlaması gereken tüm üyeler için cesaret, yayınlanacak olan denetlenmiş finansal tablolar ve etik olmayan kaynaklardan gelen katkıları reddetmeyi gerektirir. TED الآن، سيتطلبُ ذلك الشجاعة من قبل الأعضاء الذين عليهم وضع الأئمة والكهنة لتلقي رواتب معتدلة، ويتطلب ذلك بيانات مالية مدققة سيتمُ نشرها وحتى رفض المساهمات من المصادر غير الأخلاقية.
    Aynı zamanda, kullanıcının misyonu programlayabilmesi için bir yazılım da gerektirir, insansız hava aracına nereye gideceğini söylemek için. TED ويتطلب ذلك أيضا برنامج يسمح للمستخدم لعمل مهمة، لكي يخبر الطائرة إلى أين تذهب.
    Bu da genellikle yeni teknoloji ve fikirler gerektiriyor. TED ويتطلب ذلك في أكثر الأحيان التقنيات والأفكار الجديدة.
    Ve her çatışma seviyesi farklı bir kaynak tahsisi, farklı bir yaklaşım, farklı bir kurumsal model gerektiriyor. TED ويتطلب كل مستوى من مستويات الصراع موارد مختلفة ومنهج مختلف ونموذج تنظيمي مختلف
    Ve bir çeviri kapasitesi gerektirir her iki taraf için de. TED ويتطلب ذلك القليل من قدرة التحويل لكلا الجانبين.
    İşini ciddiye alır ve doğru olanı yapmak için sevdiğini incitmek karakter gerektirir. Open Subtitles إنه يأخذ عمله على محمل الجد، ويتطلب ذلك العديد من السمات أن تجرح شخصاً تحبه، لتفعل ما تظنه صحيح
    Net bir şekilde evet ya da hayır cevabı verir, ve sadece iyi çalışan bir bellek gerektirir. TED فقد حصل بشكل ملحوظ وواضح اجابة نعم/لا، ويتطلب فقط نّخر هائل.
    Burada gözüken tekrarları öğrenmek herhangi birinin dakikalarını alır, ama birler ve sıfırlardaki tekrarları öğrenmek sanal ağda yıllarca tecrübe gerektirir. TED ويتطلب الأمر دقائق من أحدهم لمعرفة ما الذي تمثله تلك النماذج هنا، لكن سنوات من الخبرة في السيبرانية لمعرفة ما تمثله نفس تلك الأنماط عندما تكون بين الآحاد والأصفار.
    Sonra, giyilebilir kablosuz bir devre tasarlamam gerekti ancak kablosuz sinyal aktarımı çok fazla güç tüketir bu yüzden ağır ve büyük pil gerektirir. TED ثانيًا، كان علي تصميم دائرة لاسلكية يمكن ارتداءها، لكن انبعاث إشارة لاسلكية يستهلك كثير من الطاقة ويتطلب بطاريات ضخمة وثقيلة.
    Hamilelik normalden biraz daha fazla kalori gerektirir ileri yaştaki insanlar ise genellikle daha yavaş metabolizmaya sahiptir, enerji daha yavaş yakılır, doğal olarak daha azına ihtiyaç duyulur. TED ويتطلب الحمل سعرات أعلى من المعدل الطبيعي، كما أن كبار السن عادة ما يملكون معدل استقلاب أبطأ، تحترق الطاقة بشكل أكبر تدريجيًا، لذا فالأقل مطلوب.
    Genel yüklenici, uzmanları seçer çünkü ev inşa etmek, mutfak yenilemek için gereken ustalığı kazanmak yıllar alır, bazen de özel eğitim gerektirir. TED يختار المقاول العام الخبراء لأن الأمر يستغرق سنوات ما أجل التعلم والإتقان وكيفية القيام بكل من المهام التي يحتاجها لبناء منزل أو تجديد مطبخ، ويتطلب لبعضها تدريباً خاصاً.
    Bu da dürüstlük ve güven gerektirir. Open Subtitles وهذا يتطلب الصدق. ويتطلب الثقة.
    Ama saplantı bir görüş değildir, Claudia ve radikal bir tedavi gerektirir, ki bunun da şu anda geldiği kanaatindeyim. Open Subtitles ولكن الهاجس (ليس الرأي يا (كلوديا والهاجس غير صحي ويتطلب علاجا جذريا والتي اتوقع وصوله الان
    (Kahkahalar) Bir girişim fikrine sahip olmak bir şeydir ama bu odadaki çoğu kişinin bildiği gibi, onu gerçekleştirmek çok zor bir şeydir ve inanılmaz enerji, kendine inanç, azim, aile ve ev yaşamını riske atabilme cesareti ve takıntıya varan, 7/24 adanmışlık gerektirir. TED (ضحك) العثور على فكرة مشروع هو أمر، لكن وكما يعلم معظم الناس في هذا الحضور فإن جعلها تتحقق هو أمر جد صعب ويتطلب منكم مجهودًا جبارًا وثقة بالنفس وعزيمة وشجاعة للمخاطرة بالأسرة والمنزل والالتزام 7/24 إلى حد الهوس بما تفعلون.
    Demokratik umut inancı gerektiriyor. Bir diktatöre veya karizmatik bir kurtarıcıyı değil birbirimize olan inancı gerektiriyor ve bizi şu soruyu sormaya zorluyor: "Böyle bir inanca nasıl layık olabiliriz?" TED ويتطلب الأمل الديمقراطي الإيمان، ليس في شخص قوي أو منقذ ذي شخصية جذابة بل في بعضنا البعض، وهو ما يدفعنا للتساؤل: كيف يمكن أن نصبح جديرين بهذا الإيمان؟
    Sıkı çalışma, kendini adama ve bağlılık gerektiriyor. Open Subtitles ويتطلب العمل الجاد والتفاني، والالتزام.
    Bu iş vizyon gerektiriyor. Metanet gerektiriyor. Open Subtitles هذا العمل يتطلب البصيرة ويتطلب الثبات
    Ayrıca çok az personel gerektiriyor. Open Subtitles ويتطلب القليل من القوة البشرية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus