Ziyadesiyle nüfuz sahibi olan müşterilerim malın ayın 28'inde Roma'da teslim edilmesini bekliyorlar yani bugünden itibaren 2 haftamız var. | Open Subtitles | زبائني قوم في منتهي النفوذ ويتوقعون أن يتم التسليم في روما يوم 28 بعد أسبوعين من الآن |
Gürültü yapıyorlar, kabalar ve beleş oral seks yaptırmayı bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم مزعجون وقذرون ويتوقعون أن نجعلهم يمارسون الجنس مجاناً |
Bence patronların senin çok üzerine geliyor, senden çok fazlasını bekliyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أن رؤسائك يضغون عليك بشكل كبير ويتوقعون الكثير منك |
Bizden pes etmişler sanki, ölmemizi bekliyorlar. | Open Subtitles | من الواضح أنهم يأسوا منا ويتوقعون منا أن نموت |
İnsanlar bana hep nereli olduğumu soruyorlar ve benden Hindistan dememi bekliyorlar, bir yerde soyumun ve atalarımın Hindistan kökenli olduğunda yüzde yüz haklılar. | TED | دومًا يسألني الناس من أين أنا ويتوقعون مني أن أقول الهند وهم محقون طبعًا ،حيث أنّ 100% من دمي وأسلافي من الهند |
Bana iyi para ödediler, tiyaro bekliyorlar. | Open Subtitles | يدفعون مالا جيدا، ويتوقعون مسرحا ما ندعوه مسرحا... |
Drew Thompson 30 yıllık bir dava. Buna mı inanmamızı bekliyorlar? | Open Subtitles | "درو تومبسون " قضية عمرها 30 عاماً ويتوقعون منا تصديق هذا ؟ |
Ve hayatımı yaşamamı bekliyorlar. | Open Subtitles | ويتوقعون أن أعيش حياتى |
Hiç tanışmadılar. Kadının yarın gelmesini bekliyorlar. | Open Subtitles | -لم يلتقيا ويتوقعون حضورها غداً |
- İyi bir performans bekliyorlar. | Open Subtitles | - ويتوقعون جيد. |