"ويجعل" - Traduction Arabe en Turc

    • hale getiriyor
        
    • kılar
        
    • insanları
        
    Chae-lin kendini o kadar işe verdi ki, bizim hayatlarımızı resmen çekilmez hale getiriyor. Open Subtitles سيلين شديد الحب للعمل علينا ويجعل حياتنا بائسه
    Çok kolay ve oy vermeyi çok daha basit ve hızlı hale getiriyor. Open Subtitles انه سهل ويجعل التصويت ابسط واسرع , اتفقنا؟
    Saçlarımı daha uysal bi hale getiriyor. Open Subtitles يترك شعري سهل التسريح ويجعل ملمسة ناعم.
    Vatandaşları hayati sosyal hizmetlere ulaşmaktan alıkoyar, ve insan hayatını değersiz kılar. TED فهو يسرق الخدمات الحيوية للمواطنين ويجعل حياة البشر بلا قيمة.
    Şiddet, ahlaka aykırıdır, çünkü sevgiden değil, nefretten doğar. Toplumu yıkar ve kardeşliği imkansız kılar. Open Subtitles إنه يحطّم المجتمعات ويجعل من الأخوّة أمر مُحال؛
    İnsanları birbirine muhtaç eder. Dünyanın en şanslı insanlarıdır. Open Subtitles ويجعل الأشخاص المحتاجين إلى غيرهم الأسعد في العالم.
    Çok çabuk eriyor, deniz gergedanına yaklaşmayı zor hale getiriyor. Open Subtitles يذوببسرعة، ويجعل الامر صعبا ً... للإقتراب من الكركدن.
    Hayatimi iyice çekilmez hale getiriyor. Open Subtitles ويجعل من حياتى بائسة بسبب هذا
    Güneş ışığından yoksun kalmaya bağlı D vitamini eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatır. Köleleri sıtma ya da dang hummasına karşı daha zayıf kılar. Open Subtitles يُضعف الجهاز المناعيّ ويجعل العبيد أكثر عرضةً للملاريا وحمّى الدّنك
    Tanrı beni güçle donatır yolumu kusursuz kılar. Open Subtitles الإله الذي يمنطقني بالقوة ويجعل طريقي آمناً.
    Herhangi bir mekanizmanın alarmını kapatmak, kilidi açmayı ihtimal kılar. Open Subtitles أي عبث بالآليات يشتغل الإنذار آلياً ويجعل إعادة تشغيل القفل مستحيلاً
    Konuşma yanlısı, insan deneyimleri hakkındaki bu görüşe odaklanır ve herkes için destek ve saygıyı mümkün kılar. TED "الصوت الداعم" يركز محادثاته على تجارب الإنسان ويجعل الاحترام والدعم متوفرين للجميع.
    Ancak buz güneşlenmelerini böler ve sudan çıkmayı bir şekilde riskli kılar. Open Subtitles ما عدا أن الجليد... يردعهم عن حمامات الشمس ويجعل الخروج من الماء أصعب بشكل ما
    Bu geçmişini geçersiz kılar. Open Subtitles ويجعل من ماضيه غير ذي صلة
    Okul başladığı zamanlarda daha iyi oluyor, yazları burası tüm bu sıcağıyla berbattır, insanları çıldırtır. Open Subtitles سيتحسن هذا عندما تعود الدراسة الصيف عادة يكون شديد الحرارة ويجعل الناس علي وشك الجنون
    Ben de onu söylüyorum. Herkes yerlerde yuvarlanıp insanları güldürebilir. Open Subtitles هذا ما أقصده بالضبط أي إنسان يمكنه أن يقع ويجعل الناس تضحك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus