Ameliyat sona erdiğinde, takım ayrılacak ve ortadan kaybolacak. | Open Subtitles | عندما تنتهي العملية الجراحية فالفريق سيتفرق ويختفي |
Ameliyat sona erdiğinde, takım ayrılacak ve ortadan kaybolacak. | Open Subtitles | عندما تنتهي العملية الجراحية فالفريق سيتفرق ويختفي |
Neden sonsuza dek ortalıktan kaybolup gidemiyor ki sanki? | Open Subtitles | أتمنى فقط أن يتوارى لم لا يتوارى ويختفي للأبد؟ |
Keşke başımızdan gitseydi. Neden sonsuza dek ortalıktan kaybolup gidemiyor ki sanki? | Open Subtitles | أتمنى فقط أن يتوارى أعني، لم لا يتوارى ويختفي للأبد؟ |
Sonra da beş kat merdiveni sırf beni sihirli silahıyla vurmak için çıkıyor ve ortadan kayboluyor. Bunların hiçbiri mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | ثمّ يهرب عبر السلالم للسطح فقط ليصيبني بمسدّسه الهوائي السحري ويختفي |
Chambers, Medina'nın güzergâhının olduğu manila zarfını görüyor ve ortadan kayboluyor. | Open Subtitles | يتلقى " شامبرز " ظرف " مانيلا " معه خط سير رحلة " مادينا " ويختفي |
Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz. | TED | وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر |
Neden sonsuza dek ortalıktan kaybolup gidemiyor ki sanki? | Open Subtitles | أعني، لم لا يتوارى ويختفي للأبد؟ |
Geçmişimden bir şeyi düşününce birden yok oluyor. | Open Subtitles | انها مثل سأكون التفكير في لحظة من حياتي الماضية ويختفي. |
Ve bu alandaki diğer şey ise, 3.5 milyar yıl önceki Mars'a tam olarak benziyor olması, iklim çok hızlı değişiyor, su ve buz yok oluyor. | TED | والشيء الآخر بخصوص هذه المواقع أنها مطابقة تمامًا كما في حالة المريخ قبل 3.5 مليار سنة، يتغير المناخ بسرعة شديدة ويختفي الماء والثلج. |