"ويرتدي" - Traduction Arabe en Turc

    • giyiyor
        
    • giyiyordu
        
    • giyip
        
    • giyen
        
    • giyinmiş
        
    • giymişti ve
        
    • takım
        
    • giymiş
        
    • takıyor
        
    Adam 21 yaşında, ailesiyle yaşıyor, ve bir önlük giyiyor. Open Subtitles يبلغ الـ 21 ويعيش مع والديه ويرتدي مئزراً ليكسب عيشه
    Faşistler bile topluluk arayışında, korkutucu derecede homojen bir topluluk olsa da herkes aynı görünüyor ve aynı üniformayı giyiyor ve aynı sloganları söylüyorlar. TED حتى أنه يسعى المتطرفون الفاشيون إلى المجتمع. ولو كان مجتمعا متجانسا بشكل مرعب حيث يبدو الجميع متشابها، ويرتدي الجميع زيًا موحدًا ويرددون نفس الشعارات.
    50 yaşlarında filandı. Efendi görünümlü, eski moda bir smokin giyiyordu. Open Subtitles ربّما كان في الـ 50 عاماً مظهر أنيق، ويرتدي حلّة قديمة
    Evet, ikisi de kumral, biri büyük, diğeri de bu kadar şey giyiyordu, ne bileyim ne giyiyordu. Open Subtitles أجل، كلاهما بنيا الشعر أحدهما بهذا الحجم والآخر حوالي.. ويرتدي لا أدري ما الذي يرتديه
    Bu psikopat olan tavşanlardan ve takım elbise giyip golf oynuyor. Open Subtitles إنه أرنب مختل عقلياً ويرتدي حلة ومعه عصا غولف
    Hayır, haki rengi giysi giyen, elleri kelepçeli, tek ayakkabılı başka biri. Open Subtitles كلا ، إنّه رجل آخر يرتدي الكاكي ويرتدي قفازات يدوية وحذاء واحد
    Tek kelime İngilizce bilmiyor ve Romalı askerler gibi giyinmiş! Open Subtitles إنه لا يتحدث حرفاً من الإنجليزية ، ويرتدي زي جندي روماني لعين
    Söyledim ya. Uzundu. Koyu renk bir takım giymişti ve sanırım... Open Subtitles لقد أخبرتك أنه كان طويلاً ويرتدي بدلة داكنة، وأظن...
    Sırtında açıklanamayan bir sembol olan... beyaz deri bir kıyafet giyiyor. Open Subtitles ويرتدي حلة جلدية بيضاء على ظهرها رمز غير مفهوم
    Uzun boylu, zayıf; kahverengi veya mavi elbise giyiyor; kahverengi paltosu var. Open Subtitles هو طويل ويرتدي بدلة بنية أو ربما زرقاء ولدية جاكيت طويل
    Mavi önlük ve koyu mavi bir ceket giyiyor. Open Subtitles شعره بني، ويرتدي لباساً أزرق ومعطف أزرق داكن
    Solak biri ve muhtemelen 42 numara giyiyor. Open Subtitles حسناً، إنه أيسر ويرتدي مقاس تسعة على ما يبدو
    Boy, yaklaşık 1.83. Beyaz, erkek, stadyum güvenliğine ait bir ceket giyiyor. Open Subtitles طوله حوالي ستة أقدام، أمريكيّ، ويرتدي معطف لأمن الستاد.
    Yaklaşık 6 fit uzunluğunda ve sweatshirt giyiyordu ve, kot. Open Subtitles ولكنه التفت للوراء وقد كان بطول ستة أقدام، ويرتدي قميصاً وجينز
    Kırmızılar içinde, etrafını saran tuhaf şeyler giyiyordu. Open Subtitles لقد كان أحمرا بالكامل، ويرتدي تلك القيود الغريبة
    Hayatı için kaçmasına rağmen paçavralarını giyip bu şehirde ilk kaygılandığı kendisi değil onun arkadaşı oldu. Open Subtitles بالإضافة إلى انه فار بحياته ويرتدي الملابس البالية ولكن منذ وصوله إلى هنا لم يكن همه الأول هو نفسه
    Bir esaret yatağında pislik kostümü giyip kolları ve bacaklarını açmadığında halktan biri. Open Subtitles يكون رجل اعتيادي من الشعب عندما لا يتواجد على فراش العبودية مكبلاً ويرتدي زي المنقادين
    İkimizde, böyle bir takım giyen benim gibi birine ne derler biliyoruz. Open Subtitles كلانا يعرف ما يُقال عن شخص مثلي ويرتدي بدلة مثل هذه
    Silahı var ve mahkeme polisi gibi giyinmiş. Open Subtitles إذن لديه مُسدّس، ويرتدي زي ضابط محكمة.
    Peki neden sizin ceketinizi giymişti ve sizin arabanızı kullanıyordu? Open Subtitles لمَ كان (جيك) يقود سيّارتك ويرتدي سترتك؟
    Kalemim sayfada garip bir hayvanın bir insan kolu şeklindeki ve yeşil bol bir kazak kolu giymiş burnu gibi hareket ediyor. TED قلمي يتحرك علي طول الصفحة كأنف حيوان غريب شُكل علي هيئة ذراع إنسان ويرتدي ملابس ذات أكمام لسترة فضفاضة خضراء اللون.
    Her vatandaş her zaman Büyük Lider'in rozetini takıyor. TED ويرتدي كل مواطن شارة تحمل صورته في جميع الاوقات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus