İngiltere'den bir yakınınızın size yardım etmek için buraya gelmesi çok iyi olacaktır. | Open Subtitles | والآن, الا تعتقدى انه من الحكمة ان نستدعى احد اقاربك من انجلترا ليكون معك هنا ويساعدك |
Tanrı yüreğinde olsun ve günah çıkarmana yardım etsin. | Open Subtitles | قد يكون الرب في قلبك ويساعدك على الاعتراف بخطاياك |
Amcan yemeğini verecek. Ev ödevine yardım edecek. | Open Subtitles | ويساعدك فى حل الواجب رياضيات، أليس كذلك؟ |
- Sol... Burada kalıp çıkmanıza yardım edemez miyim? | Open Subtitles | اليسار، أربعة بيتر ، يمكن أنني فقط أبقى هنا ويساعدك رجال يدعمون؟ |
Bara birlikte gittiğin kişi seks yapmana yardım eder. | Open Subtitles | الراجل اللى بيروح معاك للبار ويساعدك فى التعرف على بنات |
- Bir bağımlı cüzdanını çalar ve bulman için yardım eder. - Evet. Bu bölgede bu günlerde bir sürü insan cüzdanını bulman için yardım eder. | Open Subtitles | والمدمن يسرقها ويساعدك في ابحث عنها ؟ هذه الأيام في المقاطعة الكثير يبحثون لك عن محفظتك |
Sana bağlanacak. Sana yön verecek. Ve yok edilmelerinde sana yardım edecek. | Open Subtitles | فسيصلك به ويرشدك إليه ويساعدك على تدميره. |
Buna izin veremem, Marnie! Birisi seni gözetmeli ve yardım etmeli. | Open Subtitles | يجب أن يعتني بك شخص ما ويساعدك. |
Ve bazen, gerçek bir Elf insanı gelip, sana yardım edermiş. | Open Subtitles | وأحياناً، قد يظهر قزم حقيقي ويساعدك |
Tom'un bütün bunları geride bırakıp yardım edeceğini mi sanıyorsun bu vücutta taşıdığın her ne ise yetiştirmek için? | Open Subtitles | أتظنين أنه سوف يترك كل شيء خلفه ...ويساعدك في تنشئة أيما كان ما تحملينه داخل جسدك؟ |