Hadi, anlat. Kıvranıyor, çığlık atıyor ve kaçayım derken ölümlerine atlıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يتلوون ويصرخون ويريدون القفز إلى الموت للخروج من الألم |
Belki onların yalvarmalarını veya çığlık atmalarını istemiyorsan bunu kullanabilirsin. | Open Subtitles | ربما إن لم يكن عليك سماعهم وهم يتوسلون ويصرخون |
Karanlıktırlar. İnsanlar zıpayıp sana doğru bağırırlar. | Open Subtitles | انها مظلمه، والناس يتقافزون عليك ويصرخون |
Bebekler, her 10 dakikada bir uyanıp açlıktan bağırırlar. | Open Subtitles | الأطفال يستيقظون كل عشر دقائق جوعانيين ويصرخون |
bağırıyorlar, bağırıyorlar günün birinde ölüp gidiyorlar. | Open Subtitles | يصرخون ويصرخون ثم ذات يوم، جميعهم أموات. |
Köpekler ve kuşlarla beraber tutsak tüm gece bağırıp çağırırlar. | Open Subtitles | لو ابقيناهم مع الكلاب والطيور سوف يصيحون ويصرخون طوال الليل |
İnsanlar sokaklarda çığlıklar atarak kaçışıyorlar,... | Open Subtitles | الناس يركضون في الشوارع ويصرخون |
Sarhoşlardı. KıIıçlarını sallayıp, bağırıyorlardı. | Open Subtitles | ولقد كانوا ثمالى ويأرجحون سيوفهم ويصرخون |
Cehennemin dibinde, şeytanın laneti, çığlık ve uğultular ölümden sonraki çekilen korkunç acılar, onların işledikleri günahlar için... | Open Subtitles | الشياطين يلعنون ويعوون ويصرخون يعاني الشياطين من العقوبات السيئة بسبب الذنوب التي ارتكبوها |
Gözleri yuvalarında dönüyor, ağızlarından köpükler saçılıyor ve çığlık atıyorlardı. | Open Subtitles | وكانت أعينهم تدور ورغوة تخرج من أفواههم ويصرخون |
Gülüp, çığlık falan atıyorlarmış. | Open Subtitles | في نفس الوقت جميعاً, وكانا يضحكون ويصرخون. |
Doktoru... ..elinde iğneyle görünce bağırırlar ama onların iyiliği içindir. | Open Subtitles | هم لا يتمقحبون ويصرخون مثل هذا . هم يرون الدكتور ياتي مع ابره ... هو جيد لهم في المدى البعيد |
Bilirsin, hastane dizilerinde falan, hastanın göğsüne pedalları koyup "çekilin" diye bağırırlar ya hani? | Open Subtitles | ...تعلمين، فى ...تلفاز المستشفيات عندما يضعون " المجاذيف على صدور الناس، ويصرخون " جاهز |
bağırırlar ve Tanrı'yı ve annelerini ağızlarına alarak çığlık atarlar. | Open Subtitles | إنهم يخدشون ويصرخون |
Neden insanlar beni arayıp, telefonda bana bağırıyorlar? | Open Subtitles | لماذا يتصل بي الناس ويصرخون على الهاتف؟ |
Çoğunuz bunu ilk kez duyuyor olabilir ancak film endüstrisinde olan birçoğumuz buna yıllarını verdi, pek çok insan, benden çok daha uzun süre harcadı, konuşmalar yapıyor, paneller düzenliyor, yazılar yazıyor, araştırmalar yapıyorlar ve Hollywood'a bundan daha iyi bir iş çıkarmasını için bağırıyorlar. | TED | قد تكون هذه المرة الأولى التي تسمعون بها هذا لكن الكثير منّا قضى أعوامًا في مجال صناعة الأفلام الكثير من الناس قضوا أكثر بكثير مني وهم يلقون الخطابات ويحضرون اللقاءات ويكتبون المقالات ويقومون بالدراسات، ويصرخون على هوليوود كي يحسنوا من هذا الوضع |
Korkunçlar ve bağırıyorlar. | Open Subtitles | إنهم مرعبون ويصرخون |
Gördüğümüz sahneler aynıydı: binaları yerle bir eden bombalar, kaos, tahribat ve bağırıp kaçışan insanlar. | TED | رأينا كلنا هذه المشاهد : من قنابل تدمر المباني، فوضى عارمة، و دمار في كل مكان وأناس يركضون ويصرخون. |
Onlar da gülüp eğleniyor, bağırıp çağırıyorlardı. | Open Subtitles | أنهم كانوا يضحكون ويضربون ،بالسياط ويصرخون |
İnsanlar, sokaklarda çığlıklar atarak koşuyor. | Open Subtitles | الناس من خلال تشغيل الشوارع ويصرخون. |
Koşuşmalar, kahkahalar, çığlıklar... | Open Subtitles | يركضون وهم يضحكون ويصرخون |
Herkes bana baktı. "Sen doktorsun, ona yardım et!" diye bağırıyorlardı. | Open Subtitles | جميعهم نظروا إلي ويصرخون " أنتِ الطبيبة , ساعديه " |