"ويقومون" - Traduction Arabe en Turc

    • yapıyorlar ve
        
    • ediyorlar
        
    • birincisiyim
        
    Çoğunuz bunu ilk kez duyuyor olabilir ancak film endüstrisinde olan birçoğumuz buna yıllarını verdi, pek çok insan, benden çok daha uzun süre harcadı, konuşmalar yapıyor, paneller düzenliyor, yazılar yazıyor, araştırmalar yapıyorlar ve Hollywood'a bundan daha iyi bir iş çıkarmasını için bağırıyorlar. TED قد تكون هذه المرة الأولى التي تسمعون بها هذا لكن الكثير منّا قضى أعوامًا في مجال صناعة الأفلام الكثير من الناس قضوا أكثر بكثير مني وهم يلقون الخطابات ويحضرون اللقاءات ويكتبون المقالات ويقومون بالدراسات، ويصرخون على هوليوود كي يحسنوا من هذا الوضع
    Bu iş batı yakası hikayelerine dönüşüyor. Bommers bir kapıdan giriyor, Y kuşağı başka bir kapıdan giriyor ve lobide gün boyu kavga ediyorlar. Yakınıyorlar, eve gidiyorlar, aynı şeyi yapıyorlar ve işe geri geliyorlar, doğru mu? TED إنها تماثل "قصة الحي الغربي،" يدخل جيل الطفرة من باب، ويدخل جيل الألفية من باب آخر، الردهة، ويتشاجرون كل يوم، ويشتكون، ثم يعودون إلى منازلهم، ويقومون بنفس الشيء، ويعودون للعمل، أليس كذلك؟
    Just Vision var, Filistinliler ve İsraillilerle birlikte barış için çalışıyorlar ve bu süreci belgeliyorlar röportajlar yapıyorlar ve bu filmi Kongre'ye götürüp güçlü bir araç olduğunu göstermek için kullanıyorlar, saldırıda kızı öldürülmüş bir kadını göstermek için kullanıyorlar, ve bu kadın bunu çözmek için barışcıl yolların olduğuna inanıyor. TED ومنظمة جست فيشين، التي تعمل مع الفلسطينين والإسرائيليين الذين يعملون معاً من أجل السلام، ويقومون بتوثيق تلك العملية وإجراء مقابلات هناك ليتم إستخدام هذا الفيلم ليأخذوه إلى الكونغرس لعرض هذه الأداة القوية، لتبيان أن هذه المرأة التي قُتلت بنتها في هجوم، وما تزال تؤمن بأن هناك طرق سلمية لحل هذا الإشكال.
    Kendi beyin etkinliklerini izliyorlar, ve acıyı üreten sinirsel yapıları kontrol ediyorlar. TED أنهم يشاهدون طريقة تفعيل أدمغتهم ويقومون بالتحكم في المسارات التي تنتج الألم
    Dekstroz'un içine virüs enjekte ediyorlar ve bütün olayı mahvediyorlar. Open Subtitles انهم يقومون بحقن الفيروس في الدكستروز ويقومون بتلويث الصفقة كلها
    Ben dayak yeme birincisiyim. Open Subtitles ... أنا البطل , ويقومون بضربي
    Ben dayak yeme birincisiyim. Open Subtitles ... أنا البطل , ويقومون بضربي
    İki lise öğretmeni Moğulistan Sant lisesinde sınıflarını çevirdiler, video dersler ve etkileşimli alıştırmalar kullanıyorlar, ki öğrenenler lisede, 15 yaşındalar, şu da var ki, bunları alıp evlerinde de yapıyorlar ve sınıfa geliyorlar resimden anlaşılacağı gibi, birbirleri ile etkileşim içindeler ve uygulamalı laboratuvar çalışması da yapıyorlar. TED مدرسان للمرحلة الثانوية في مدرسة سانت الثانويه في مانغوليا قاموا بتحويل فصولهم وقاموا باستعمال مقاطع فيديو لمحاضراتنا وتماريننا التفاعلية. حيث يكون الطلاب في الثانويه، بعمر 15 عاماً، يقومون بعمل تلك الأمور في منازلهم. وبعدها يحضرون الى الفصل كما ترون في هذه الصورة، يتفاعلون فيما بينهم ويقومون ببعض اعمال البدنية المختبرية
    Kendi başına milyoner olanların genellikle ortak bir özelliği var: Karar veriyorlar, kendilerini sorumlu tutuyorlar ve zorluklar baş gösterdiğinde mücadele ediyorlar. TED المليونيرات العصاميين لديهم سمة واحدة كبيرة مشتركة: يتخذون القرارات، ويقومون بمساءلة أنفسهم ويواجهون التحديات.
    Onu inceliyorlar, çatlaklar için kontrol ediyorlar, delme zararı, kıymıklar, çentikler için. TED ويقومون بفحصها .. وتدقيق الشقوق التي تعتريها بسبب الحفر و الاحتكاك
    Özel konferans vermesi için ünlü ressamları da davet ediyorlar. Open Subtitles . ويقومون بدعوة بعض الفنانين المشهورين أحياناً لبعض المحاضرات
    O pislikler anne-babalarını evden atıp belki senede iki defa ziyaret ediyorlar. Open Subtitles ،الأوغاد الصغيرين يعتقدون أنهم يستطيعون رمي ذويهم في الدار ويقومون بزيارتهم مرة أو مرتين على الأكثر بالعام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus