Wells, casusluk yapmıyormuş, Fantasy Football oynuyormuş. | Open Subtitles | ويلز لم يكن يتجسس ، لقد كان يلعب كرة القدم . |
Bayan Wells iki kez mektup yazmama rağmen maalesef hiç yanıt göndermedi ve hepsi Bayan Drake hakkında çok olumlu konuşmasına rağmen korkarım hiç biri bu şartlar altında sizinle ilgili iyi şeyler söylemeyecek gibi görünüyor. | Open Subtitles | السيدة (ويلز) لم تتحلّ بالاحترام للاجابة عن رسالتي الثانية، للأسف الشديد. وبرغم أن جميعهم قد أشادوا بالسيدة (درايك)، |
O yüzden taramada Christian Wells'in adı çıkmamış. | Open Subtitles | هذا هو سبب أنّ اسم كريستيان ويلز) لم يظهر) في الفحص |
Koşucunun adı Christian Wells'ti, müşterimin aradığı kişi değildi. | Open Subtitles | (اسم العدّاء كان (كريستيان ويلز لم يكن الشخص الذي كان يبحث عنه الزبون حاولت القيام |
Astsubay Wells alelade bir şifre teknisyeni değildi. | Open Subtitles | حسنا ... ضابط ويلز لم يكن مجرد أي مشفر بيانات تكنولوجي . |
Dr. Wells'in şehir dışına çıkmamıza izin vermemiş olma olasılığı var. | Open Subtitles | احتمال أن د. (ويلز) لم يوافق رسميًّا على مغادرتنا المدينة. |
6 ay boyunca Harrison Wells'i araştırıp durduk ama elimize hiçbir şey geçmedi. | Open Subtitles | حسناً، ست أشهر من التحقيق عن (هاريسون ويلز) لم تقدنا إلى شيء |
Wells bize her şeyi söylememiş. | Open Subtitles | إن (ويلز) لم يخبرنا كل شيء باري)، حتى وإذا وصلت للسرعة المناسبة) |
Ajan Wells'le konuştum, Atwood'un lehine bir şey söyleyemedi. | Open Subtitles | (لقد تحدثت مع العميلة (ويلز لم تقل شيئًا لتدحض اعترافاته |
Wells kurbanı tanımıyordu. | Open Subtitles | إذاً, ويلز لم يكن يعرف الضحية |