Willow Creek, sığır eti için batı Kansas City'deki en büyük pazardır. | Open Subtitles | هنا في "ويلو كريك ."هنالك اكبر سوق لحوم البقر في "مدينة كانساس |
Onlar Silver Kasabası'nda bizi bekleyecekler, ...ama biz oraya değil de Willow Creek'e gideceğiz ve o bankayı soyacağız. | Open Subtitles | ولكن بدلا من الذهاب الى هناك نذهب الى "ويلو كريك" ونهاجم البنك |
Toplayabildiği kadar, iyi adam toplayıp, ...Bennet'ın Haydutları'nı yakalmak için çok acele Willow Creek'e gelsin. | Open Subtitles | وسيحتاج الى أكبر عدد من الرجال الجيدين لانه سيتجه الى "ويلو كريك .عاقد العزم على القبض على حراس بينيت بينيت؟ |
- Evet, 5 yıl önce New York'un Willow Creek kasabasına yerleşmiş görünüyor. | Open Subtitles | -أجل، يبدو وكأنّه استقر في بلدة صغيرة في (نيويورك) تُدعى (ويلو كريك) قبل نحو خمس سنواتٍ. |
Willow Creek'e gidiyorum. Rogan O'Leary'i bulup ondan boşanmam için önümde 3 gün var. | Open Subtitles | سأذهب لـ(ويلو كريك)، فلديّ أقل من ثلاثة أيّام لإيجاد (روغان أوليري) وتوقيع أوراق الطلاق. |
Kit Kat, seni Willow Creek'e hangi rüzgâr attı? | Open Subtitles | إذن (كيت كات)، ما الذي جلبكِ لـ(ويلو كريك)؟ |
Vermezsem, Willow Creek Belediyesine vereceğini söyledi. | Open Subtitles | وإذا لمْ أفعل، فإنّه سيُرسلهم لجريدة (ويلو كريك). |