Özellikle şu saatlerde ve etrafta onca it köpek varken. | Open Subtitles | وخاصّةً بوجود كل هذه الأوغاد ويهبط الظلام وكل هذه الأمور |
ve dönüşünü yaptı, şu anda çok alçaldı ama zamanını iyi ayarlıyor ve hedefi tam isabet ettiriyor. | Open Subtitles | بينما يدير المظلة يبدو و كأنه شديد الإنخفاض لكنه يرتفع فى الوقت المناسب ويهبط تماما فى نقطة الوصول |
Parayı verirsin, ata binersin. Yukarı çıkıp iner ve ayrıca döner. | Open Subtitles | مثل ما اذا امتطيت حصانا فهو يصعد ويهبط بك ويدور. |
Mesafeyi kestirememek çok olağan ve bazıları suya ulaşamadan kısa düşüyor. | Open Subtitles | ،من السهل أن يخطئو في تقدير المسافة ويهبط البعض على مقربة من الماء |
Paraşütle Harlan'a indiğinde yanında küçük bir ülkenin ekonomisini kalkındıracak kadar kokain ve para vardı. | Open Subtitles | ويهبط المقاطعة بمال وبضاعة للقفز بإقتصاد بلدة صغيرة |
Konsantre olamazlar, dikkatleri dağılır ve hatta çoğu DEHB davranış belirtileri bile gösterebilirler. | TED | فلا يمكنهم التركيز ويهبط مستوى انتباههم بل إن العديد منهم يظهر علامات سلوكية مشابهة لاضطراب نقص الانتباه مع فرط النشاط. |
Çok şiddetli şok dalgalarıyla kıtaları yok etmekle kalmaz çarpışmadan havaya saçılan enkaz tüm gezegeni sarar ve atmosfer sıcaklığı bin derece civarına ulaşır. | Open Subtitles | فلن يكتفوا فقط بإبادة قارة بصدمة ثقيلة حقا ولكن الجزء المقذوف خارجا منها سوف يُلقى في الهواء ويهبط أرضا في جميع أنحاء الكوكب |
ve o sadece fırsat olarak ayağımıza mı geliyor? | Open Subtitles | وقال انه فقط... ويهبط فقط في اللفة لدينا؟ |
Yapay zekânın bu problemi çözmek için gittiği yol şu şekilde görünüyor: kendisini bir kuleye monte ediyor, sonra düşüyor ve B noktasına iniş yapıyor. | TED | ويتبين أن الطريقة التي يميل بها الذكاء الاصطناعي لحل هذه المشكلة بالذات تتم عن طريق فعل التالي إنه يقوم بجمع نفسه في برج ثم يسقط ويهبط عند النقطة B. |
Güneş yavaşça doğuyor ve batıyor. | Open Subtitles | الضوء الذي يرتفع ويهبط بشدة |
Papaz demiş ki, yere bir çember çizeriz... parayı havaya doğru fırlatırız ve çemberin içine... düşen kadar, bağışta bulunuruz. | Open Subtitles | لذلك يقول الكاهن، سنقوم رسمدائرةعلىالارض... سنقوم بالقاء المال في الهواء ويهبط فى اى ارض داخل الدائرةِ، نَعطي إلى الصدقةِ. |
Göğüsleri dalgalanıp duruyordu ve o... | Open Subtitles | صدرها الضخم كان يعلو ويهبط |
ve dibe battı. | Open Subtitles | ويهبط من معنوياتك كثيراً |
Çok büyük bu gemiyi alıp oraya doğru uçuracağım ve Thames'e konduracağım. | Open Subtitles | سأقوم بجعل شيئًا كبيرًا يطير ويهبط على نهاية (التايمز) |
- 90'a 40 ve düşüyor. | Open Subtitles | -تسعون على اربعون ويهبط |