"ويهدد" - Traduction Arabe en Turc

    • tehdit ediyor
        
    • tehdit etti
        
    • tehdit ediyordu
        
    Aedile kendini ambara kilitlemiş. Zift döktürüyor ve ateşe vermekle tehdit ediyor. Open Subtitles المُجهِز يحتجز نفسه في المستودع، ويخرب المستودع بالزِفت ويهدد بإحراق كل شيء
    Koca öfkeli ve Amerikalı kadın'ı ölümle tehdit ediyor. TED والزوج كان غاضباً ويهدد بقتل الفتاة الأمريكية
    Adam bir çok ağır suç işlemiş ve bizi dava etmekle tehdit ediyor. Open Subtitles هذا الرجل مذنب بارتكاب جرائم عديده ويهدد بمقاضتنا؟
    - Tamam, pekâlâ bir arkadaşımla restoranda akşam yemeği yiyordum ve yan tarafta ki şerefsiz çok yüksek sesle konuştuğumu söyledi ve beni müdürü çağırmakla tehdit etti. Open Subtitles كنت في مطعم أتناول العشاء مع صديق وهناك لعين بجانبي يقول بأن صوتي عالي ويهدد بإستدعاء المدير
    Ama eğer Bedford ilişkiyi herkese açıklamak istediyse neden kulüpte Tina'yı şehri terk etmesi için tehdit etti? Open Subtitles لكن لو (بيدفورد) أراد فضح العلاقة.. لماذا قد يذهب إلى النادي ويهدد (تينا) لتترك البلدة؟
    Karısını silahla tehdit ediyordu. Bunu nasıl çözdüğümü tahmin et. Open Subtitles ويهدد زوجته بالسلاح، كيف حلّيت هذه المعضلة برأيك ؟
    Menajerim yeni birini getirip beni küçükler Ligi'ne düşürmekle tehdit ediyor. Open Subtitles الآن وكيلي يحضر رجلاً جديداً ويهدد بإسقاطي ؟
    Birinin elinde fotoğraflar var ve eğer ona dört bin dolar ödemezsem kariyerimi mahvetmekle beni tehdit ediyor. Open Subtitles شخص ما صورها ويهدد ان يدمر مهنتي ان لم ادفع له 4000
    Aedile kendini ambara kilitlemiş. Zift döktürüyor ve ateşe vermekle tehdit ediyor. Open Subtitles المجهز يحتجز نفسه في المستودع ويهدد بأنه سيحرق كل شيء
    Bizi, hepsini İnternet'e yüklemekle tehdit ediyor. Open Subtitles ويهدد بأن ينشرها كلها على الإنترنت.
    Şimdi, görünüşe göre, Bay Saunders en az 11 tane daha tüpe sahip ve eğer taleplerini yerine getirmezsek onları serbest bırakmakla tehdit ediyor. Open Subtitles من الواضح أن السيد (ساندرز) لديه على الأقل 11 زجاجة أخرى ويهدد بإطلاقهم إلا اذا نفذنا مطالبه
    O namussuz beni tehdit ediyor, efendim. Open Subtitles 'ويهدد لي. وهو ضابط فاسد، يا سيدي ".
    Bütün dünyamızı tehdit ediyor. Open Subtitles ويهدد عالمنا بأكمله
    Görevdeki Rusya başkanı Mikhail Belicoff'un mevcut politikaları müşterimizin çıkarları ile ters düşüyor ve Rus hükümeti üzerindeki kontrolünü tehdit ediyor. Open Subtitles تغيير الموقف السياسي للرئيس الروسي المنتهية ولايته (ميخائيل بيليكوف) يعارض... مصالح زبوننا ويهدد سيطرته على الحكومة الروسية
    Bebeğimi tehdit etti. Open Subtitles ويهدد طفلتي.
    Şantaj yapıp ailemizi tehdit ediyordu. Open Subtitles كان يبتزنا يا عزيزتي ويهدد عائلتنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus