"وَعدتُ" - Traduction Arabe en Turc

• söz verdim
• söz vermiştim

En kısa zamanda seni getirmek için, Georgi'ye söz verdim.
وَعدتُ جورجي أنا ساعيدك حالما يُمْكِنُني ذلك

Seni bizzat otobüse bindireceğime söz verdim.
وَعدتُ بأنَّ أنا أَراك شخصياً على تلك الحافلةِ

Nikos, annene bir daha asla hayatına karışmayacağıma söz verdim.
وَعدتُ أمَّكَ أنا لن يحدث مرة أخرى مطلقاً يَتدخّلُ في حياتِكَ.

Kışın buraya gelip kasabanın dışındaki muhteşem kiliseyi onaracağıma kendi kendime söz vermiştim.
وَعدتُ نفسي ان احضر هنا في الشتاءَ لتَصليح كنيسة رائعة و لطيف

Okula gideceğime söz vermiştim. Geri gitsem iyi olur.
وَعدتُ بذِهاب إلى المدرسة الأفضل أَعُودُ هناك

Annie'nin doğum günü. Doğum gününde onunla zaman geçireceğime söz verdim.
هو عيدُ ميلاد آني وأنا وَعدتُ بأنّني أَصْرفُه مَعها.

Diane'e onunla ve çocuğuyla yemeğe çıkacağıma söz verdim.
وَعدتُ دايان بأن أذهبَ لتناوُل العَشاء معها و ابنتِها

Ona etrafı gezdirip sonra da yemeğe götüreceğime dair Kenny'ye söz verdim.
وَعدتُ كيني أنا أُشوّفُها حول ويَأْخذُها إلى العشاءِ.

Diane'e cenaze için geleceğime söz verdim.
وَعدتُ دايان أن أُلاقيها في دارِ الجَنائِز

Baban ölürken, sana bakacağıma dair ona söz verdim.
لقد وَعدتُ والدَكَ و هو يحتضِر بأَني سأَعتني بِك

Clayton, bak, seni kollayacağıma babana söz verdim.
كليتون، انظُر، لقد وَعدتُ أباكَ أني سأعتني بِك

Çünkü anneme yürüyüşe çıkacağıma söz verdim.
' يَجْعلُ أنا فقط وَعدتُ أمَّي أنا أَتمشّى.

Frasier'a onu aday göstereceğime söz verdim.
أوه؟ نعم. وأنا وَعدتُ فرايزر أنا رشّحْه.

- Bu beylere bir söz verdim ve ben sözümü tutarım.
وَعدتُ إلى هؤلاء الرجالِ، وأَنا إمرأة كلمتُي.

Hayır, birkaç dakika sonra biriyle buluşmaya söz verdim...
لا، وَعدتُ بأنّني سأُقابلُ شخص ما بعد بضعة دقائق، لذا

Kedime bir daha asla beni aldatan biriyle birlikte olmayacam diye söz verdim.
وَعدتُ نفسي بأنَّ أنا أبداً لا أَكُونُ مَع الولدِ الآخرِ الذي خانَني.

Doğru! ... Ah, çok isterdim ama, okula gideceğime dair babama söz verdim.
أنا أوَدُّ , لكن وَعدتُ أَبّي بأنّ أَذْهبُ إلى المدرسةِ

Bende Bebe'ye külünü bizzat kendim götüreceğime söz vermiştim.
وَعدتُ بيب أيضاً بأنَّ آخذُ رمادَها بنفسي.

Çünkü Brad'a okul partisi için söz vermiştim.
لأنى وَعدتُ ان أذهب لحفلة الرقص مَع براد.

Of Tanrı'm, Lemon'a kasaba meydanında devasa bir yılbaşı ağacı olacağına dair söz vermiştim.
أوه، ياللهي، لقد وَعدتُ ليمون بشجرة عيد ميلادِ ضخمة لساحةِ البلدة