"و أخبرني أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • söyledi
        
    Birdenbire, hiç sebep yokken ortaya çıkıverdi ve bana İngiltere'ye geldiğini ve ilgimi çekebilecek bir şeyler bildiğini söyledi. Open Subtitles فجأة قام بالإتصال بي , و أخبرني أنه وصل إلى البلاد و قال أن لديه شئ ربما سيثير اهتمامي
    Xander'la konuştum. Hayatında yeni bir erkek olmadığını söyledi. Open Subtitles لقد تحدثت مع زاندر، و أخبرني أنه ليس لديك حبيب جديد
    Yanında olacağına dair sözü mü? Bana birkaç yüz dolar verdi ve üniversiteye gideceğin söyledi. Open Subtitles رمى علي بضعة مئات من الدولارات و أخبرني أنه سيذهب الى الجامعة
    Yakında tekrar dünyaya gelip, 10,000 yıl boyunca yağmur yağdıracağını söyledi. Open Subtitles و أخبرني أنه سيأتي قريباً و ينعم على الأرض عشرة آلاف عام
    Az önce Alex Jones'un yanındaydım. Park yerinde size hiçbir şey söylemediğini söyledi. Open Subtitles و أخبرني أنه لم يقل لك شيئًا في مرآب السيّارات
    Jolene'i de istediğim zaman alabileceğimi söyledi. Open Subtitles نعم,و أخبرني أنه يمكنني إصطحاب جولين في أي وقت
    İtfaiye şefiyle de konuştum ve gidebileceğinizi söyledi. Open Subtitles وتحدثت أيضاً لرئيس إدارة الإطفاء و أخبرني أنه يمكنكم الدخول
    Gözlerimin içine bakıp detayları hallettiğini söyledi. Open Subtitles و قد نظر إلي بعينيه, و أخبرني أنه يعمل على التفاصيل
    Gözlerimin içine bakıp detayları hallettiğini söyledi. Open Subtitles و قد نظر إلي بعينيه, و أخبرني أنه يعمل على التفاصيل
    Beni sevdiğini ve hemen döneceğini söyledi. Open Subtitles و أخبرني أنه يحبني و أنه سيعود
    Çünkü bana geldi ve yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles لأنه قدم إلي و... أخبرني أنه بحاجة للمساعدة
    Çünkü bana geldi ve yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles لأنه قدم إلي و... أخبرني أنه بحاجة للمساعدة
    Beni kardeşiymişim gibi sevdiğini ve başarımızla hep gurur duyacağını söyledi ama ona göre o günler geride kalmış. Open Subtitles لأعرض عليه الفكرة، و... أخبرني أنه أحبني كأخيه، أنه سيكون فخوراً دائماً بما أنجزناه،
    Deb ile geçen yaz ayrıldıklarını söyledi. Open Subtitles و أخبرني أنه و ( ديب ) قد أنفصلا الصيف الماضي
    Charlie çadırımın yanına geldi ve Aaron'un vaftiz edilmesi gerektiğini söyledi çünkü tehlikedeymiş. Open Subtitles لقد جاء (تشارلي) لخيمتي سابقاً و أخبرني أنه يجب تعميد (هارون) و أنه في خطر
    Ve bana Tyler'ı görmeye gitmesi gerektiğini söyledi. Dur. Ne yaptı? Open Subtitles (و أخبرني أنه عليه أن يذهب لمقابلة (تايلر
    O da bana çocuğun ondan olmadığını söyledi. Open Subtitles و أخبرني أنه ليس الوالد
    Bunu birine söylersem, özellikle de Shannon'a söylersem kocam için bazı sonuçlar doğuracağını söyledi. Open Subtitles و أخبرني أنه ستكون هناك عواقب على زوجي إن أخبرت أحداً ما, و خصوصاً (شانون),
    Duygusal davrandığını söyledi. Open Subtitles و أخبرني أنه انفعل.
    Beni buradan çıkaracağını söyledi. Open Subtitles و أخبرني أنه سيخرجني مِن هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus