- Tuhaf bir şekilde sakin ve siyah olduğundan sözetti. | Open Subtitles | كم كان هادئاً و أسود البشرة بشكل غريب |
Annem Porto Riko ve siyah karışımıdır. | Open Subtitles | و أمي خليط بين بورتوريكو و أسود |
Sadece biraz küçük ve siyah. | Open Subtitles | إنه فقط صغير و أسود |
Ama bu siyah beyaz! | Open Subtitles | ! إنه أبيض و أسود بالطبع أبيض و أسود |
Siyah-beyaz bir film olması gerekiyordu ama bunun siyah-beyazla alakası bile yok. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هذا أبيضا و أسود وهذا ليس بفيلم أبيض وأسود |
Evlisiniz. Yeşil ve siyah. | Open Subtitles | أخضر و أسود, أنتم حلفاء... |
Turuncu ve siyah. | Open Subtitles | برتقالي و أسود |
Beyaz ve siyah. | Open Subtitles | أبيض و أسود |
Gümüş ve siyah... | Open Subtitles | ...فضي و أسود |
Justin, bu siyah beyaz bir balo. | Open Subtitles | (انها حفلة أبيض و أسود يا (جاستن |
Hiçbir şey asla Siyah-beyaz olmaz. | Open Subtitles | لا شيء أبداً هو أبيض و أسود . |
Siyah-beyaz filmleri izlemek için renkli televizyon almanın mantığını bir türlü kavrayamıyorum. Ayrıca Hope sadece içerisinde şarkı, dans ve maymun olan filmlerden hoşlanıyor. | Open Subtitles | أنا فقط لا أري السبب لشراء تلفزيون ألوان لمشاهدة فيلم أبيض و أسود. بالإضافة الي أن (هوب) فقط تحب الأفلام التي بها غناء و رقص و قرود. |