"و أنت لا" - Traduction Arabe en Turc

• ve sen
• sen de
• günahınızı bile vermeyeceğiniz bir

Ben iki evle birden ilgilenemem ve sen de yalnız yaşayamazsın.
لا أستطيع تحمل مصروف منزلين و أنت لا تستطيعين العيش بمفردكِ

ve sen de Julia olmalısın. Bu ne güzel bir an.
و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة

Düğünümüze iki hafta kalmış ve sen benle neden evlendiğini bilmiyorsun?
قبل أسبوعين من زفافنا و أنت لا تعلم سبب زواجك بي؟

Anladım ki senle benim aramdaki fark bu ve sen bunu anlamadın
هذا الفرق بيني و بينك أنا أدرك هذا و أنت لا تدركه

Bana her gün çok güzel göründüğümü söylüyor ve sen hiç evde olmuyorsun.
كل يوم يخبرني أني أبدو جميلة، و أنت لا تتواجد في المنزل إطلاقاً.

Sen hiçbir şeyle birarada olamazsın. ve sen hiçbir şeysin!
ربما كنت على حق ، لا يمكننا الإلتقاء على لا شئ ، و أنت لا شئ

Ama ben gerçeği görebiliyorum ve sen göremiyorsun.
و لكني أستطيع رؤية القصة الحقيقية و أنت لا تستطيع

Benim işim bu şehrin insanlarını korumak... ve sen buna izin vermeyeceksin.
عملي حماية الناس في هذه المدينة و أنت لا تدعني

Sen bunu bir düşün. ve sen de sözümü kesme.
فكر فى هذا الأمر و أنت لا تقومى بمقاطعتى بعد الآن

Helen de etten kemikten yapılmış bir kadın ve sen hiç ortalıkta yoksun.
هيلين امرأه من لحم و دم و أنت لا تتواجد أبدا هناك

Billy bana kesinlikle dokunmadı ve sen de ona dokunamazsın.
بيللي لم يمسني، و أنت لا يمكنك المساس به.

Bu tacı giymek için uygun değildi ve sen de bu tacı giymek için uygun değilsin.
لم يكن يناسبه أرتداء التاج, و أنت لا يناسبك أرتداء هذا التاج.

sen de kimsenin kirli elleriyle ona dokunmasını istemiyorsun.
و أنت لا تريد شخص آخر يضع يده القذرة عليها