Sonra bana sırtını döndün ve şimdi benim tarafımda değilsin. | Open Subtitles | و بعدها إنقلبتِ عَلَي و الآن أنتِ لستِ في صفّي |
Aile konularımıza müdahale ediyorsun, ve şimdi şimdi de benim çocuğumun babasıyla yatıyorsun. | Open Subtitles | قُدتي ذلك للتدخل العائلي .. و الآن و الآن أنتِ تنامين مع والد إبنتي |
Dünyada en çok nefret edeceğin kişi o olmalıydı ve sen de şimdi onu koruyor musun? | Open Subtitles | يفترض به أنْ يكون أكثر رجلٍ تكرهينه في العالم و الآن أنتِ تحميه ؟ |
Adam yüzüme karşı seninle yatmak istediğini söyledi, duruşmamdan bir hafta önce davadan çekildi sen de şimdi onu geri getirmek için her şeyi yapmak zorundasın, değil mi? | Open Subtitles | ساقول ، الرجل أخبرني في وجهي بأنه يريد أن يدخل في سروالك ذلك قبل أسبوع من محاكمتي و الآن أنتِ لا تستطيعين فعل أي شيء لاستعادته؟ |
Önce kız kardeşin, şimdi de sen. | Open Subtitles | أولاً شقيقتكِ و الآن أنتِ |
Önce Casey, şimdi de sen. | Open Subtitles | في البداية (كايسي) و الآن أنتِ |
ve şimdi daha iyi biliyorsun. Bilmelisin. | Open Subtitles | و الآن أنتِ تعرفِ جيداً، حسنٌ ، يحري عليكِ ذلك. |
Çocukken eğlenmene izin verilmiş ve şimdi bir bardak şarap içmeden bir gece bile geçiremiyorsun. | Open Subtitles | أعني ، أنتِ كان لكِ الحقّ بأن تحضي بالمرح كشابّة و الآن أنتِ لا تستطيعين أن تبقي بدون نبيذ لليلة واحدة |
Bir zamanlar en büyük düşmanımın kızıydın ve şimdi oğlumla evleniyorsun. | Open Subtitles | لمرة كنتِ إبنة أكبر عدوٍ لي و الآن أنتِ متزوجة من إبني |
ve şimdi sen. Bu iki eder. | Open Subtitles | و الآن أنتِ انهم اثنتين |
ve şimdi Hollandaca konuşacaksın. | Open Subtitles | و الآن أنتِ تتكلمين الهولندية |
sen de şimdi beni eziyorsun. | Open Subtitles | و الآن أنتِ تتنمرين علي |
Buna inanamıyorum. Önce Gary şimdi de sen. | Open Subtitles | بالبداية (غاري) , و الآن أنتِ |