Aklımı okuyabiliyorsan ikimizin de bıçağı olduğunu biliyorsundur cebimizde altın ve gümüş kakmalı ve köpekbalığı kanı ile kaplı | Open Subtitles | إذا كنتِ قادرى على قراءة العقول ستعرفى أن مع كلانا سكاكين من الدهب و الفضة و مغلفة بدماء قرش |
Yani, bir bedenin yarısı için? Efendim biz sadece altın ve gümüş kabul ediyoruz, ceset değil. | Open Subtitles | كلا بل نصف جثة سيدي نحن نقبل الذهب و الفضة و ليس الجثث |
- Hiçbir zaman yoktu. Bu altın ve gümüş madenlerini nereden duydun? | Open Subtitles | أين سمعت عن منجم الذهب و الفضة هذا ؟ |
Altın ve gümüş cübbeler mi bekliyordunuz? | Open Subtitles | هل تخيلت رداءً من الذهب و الفضة ؟ |
Mantodan yuları çıkmış olan magma çinko, altın ve gümüş gibi metal elementleri de yanında taşımıştır. | Open Subtitles | " الرواسب التي صعدت من الـ " جبة حاملة معها عناصر معدنية مثل الزنك و الذهب و الفضة |
Ben altın ve gümüş kazandım. | Open Subtitles | لقد فزت بالذهب و الفضة |