Yani, bir şekilde insanlar ve basitlik birbirini sarıyor, sanırım. | TED | و بشكل ما "الإنسان" و "البساطة" يتشابكان، هذا ما أعتقده. |
bir şekilde sihirbaz oldum. Ben bile nasıl olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت كحرف "و" صغير و بشكل ما أصبحت كبيراً |
bir şekilde, onun sevdiği peynirli makarnayı yapmanın artık bir önemi kalmadı. | Open Subtitles | و بشكل ما إعداد المكرونة بالجبن كما يحبها تفقد معناها |
Tam olarak açıklayamadıkları bir şekilde gömülmüş. | Open Subtitles | و بشكل ما دفن بطريقة لا يمكنهم تفسيرها جيداً |
Bizi, bilinmeyen özellikleri olan Alfa'yı yakalamamız için gönderdi bizim de bir şekilde her şeyi düşünmemiz mi gerekiyor? | Open Subtitles | لقد أرسلونا إلى هنا لنجابه ألفيين ذوي قدرات مجهولة و بشكل ما كنا مطالبين بالإحاطة بكل زوايا المكان |
Şimdi sahip olduğumuz sorun şu, hayat bize geliyor ve çok hızlı bir şekilde geliyor ve yapmamız gereken şey bu amorf deneyim akışını almak ve bir şekilde, boyutu yaklaşık bezelye tanesi kadar olan bir çalışan hafıza ile bundan anlam çıkarmak. | TED | الان المشكلة التي تواجهنا ان الحياة تاتي نحونا و تاتي بسرعة شديدة, و علينا ان ناخذ هذا الفيض غير المتبلور من الخبرة و بشكل ما نستخرج منه معنى باستخدام الذاكرة العاملة والتي بحجم حبة بازلاء |
Ama birisi size bir şekilde sizi artık özlemediğini söylerse... ne söylerseniz söyleyin, mahvolmuşsunuz demektir. | Open Subtitles | " ولكن عندما يخبرك شخص " " انهم و بشكل ما توقفوا عن افتقادك " " عندها تكون فعلا قد اخفقت, ولا يهم اي شيء قد تقوله " |
Ve bir şekilde bu bize yetiyordu. | Open Subtitles | و بشكل ما كان ذلك كافيا |
Onu bir şekilde kaçırdım ve Disneyland'a götürdüm! | Open Subtitles | و بشكل ما اختطفته و أخذته ل(ديزني لاند) |