"و بينما" - Traduction Arabe en Turc

    • Ve
        
    • da
        
    • biz
        
    • ben de
        
    • burada
        
    Ve annen hazine avına çıktığında, sen de evde kayboldun. Open Subtitles و بينما كانت تبحث أمك عن الكنز أصبحت تائهاً ؟
    Ve buradayken zavallı bir kadına saldırmış Ve onu yaralamış. Open Subtitles و بينما كان هنا, هاجم إمرأة مسكينة و أصابها بجروح
    Ve ne zaman biz o... dik yamaca geldik, güvenlik anonsu yapıldı Ve... aracın en önünde yerimizi aldık, bacaklarımız titriyordu... Open Subtitles ، و بينما تغادر الورشة تصعد بشكل منحدر تماما قمنا بفك مزلاج الأمان و تسلقنا نحو الحافة و مددنا ساقينا للأسفل
    Tom Ripley, sizi ya da sahip olduklarınızı istemekten öteye gidip siz olmayı Ve bir zamanlar sahip olduklarınızın hepsini istiyor. Siz yerin altındayken, adınızı kullanıyor, yüzüklerinizi takıyor, banka hesabınızı boşaltıyor. TED يتحوّل طوم من رغبتك أو رغبة ما تمتلكه إلى انتحال شخصيتك و امتلاك ما كنت تملكه، و بينما أنت أسفل ألواح الأرضية، فهو يجيب عندما ينادى اسمك، يرتدي خواتمك، يفرغ حسابك البنكيّ.
    Onlar burada şişmanlarken biz de onları sağlıklı tutmaya çalışıyoruz. Open Subtitles و بينما يتم إسمانهم يجب علينا أن نحافظ على صحتهم
    Sonra, sen arkanada bakmadan kaçarken, ben de tavukları alıp buradan gideceğim. Open Subtitles و بينما تحاول القيام من على الأرض سأجمع كل الدجاج و أرحل
    Ve hazır mal varlığımızı bölüyorken, takvimlerimizin de üstünden geçmeliyiz. Open Subtitles و بينما نقسّم ممتلكاتنا . يجب علينا أن نراجع تقويمنا
    Ve bunu yaparken de, ...varillerinizin altına bir el bombası yerleştirdim. Open Subtitles ..و بينما كنت أقوم بهذا وضعت قنبلة يدوية تحت أحد براميلك
    Ve onu elde ediyordum ki bu doğal afet, benden önce davrandı. Open Subtitles و بينما أمد يدي لأحصل عليها هذه القوة من الطبيعة سبقتني إليها
    Sevdiğim bir kocam beni heyecanlandıran bir işim vardı Ve hayalini kurduğum her şey avucumun içindeyken bu oldu. Open Subtitles كان لدي زوج أحببته عمل تحداني و غمرني بالسعادة و بينما كل شيء حلمت به كان في راحة يدي
    Bu eşim Ve mutfakta kahvaltı hazırlıyor. Zaman Ve mekan içinde hareket ederken, mutfakta günlük bir şablon var. TED هذه أنا و زوجتي نعد الافطار في المطبخ. و بينما ننتقل في المكان و الزمان، نمط حياة تقليدي جدا في المطبخ.
    Eve koşarak girdim Ve düşmedim, hiçbir şeye çarpmadım. TED و بينما أنا أركض مسرعة إلى المنزل لم أقع و لم أرتطم بأي شئ.
    Ve bu elektronlar akarken, birbirleriyle çarpışırlar Ve bu çarpışmalarla bir miktar enerjilerini kaybederler. TED و هذه الالكترونات و بينما تتدفق، تصطدم بالذرات، و في هذه التصادمات تخسر الإلكترونات كمّاً معيناً من الطاقة.
    dedi. Ve yukarı baktığımda, Andrew' ın bu yolculuğun başlangıcı olan Blue Mountain' ı işaret ettiğinin farkına vardım. TED و بينما كنت أنظر نحو الأعلى ، أدركت أنه كان يشير ناحية الجبال الزرقاء حيث كنت قد بدأت هذه الرحلة.
    Böylece doktorlar ameliyatlara devam ederken Ve vücudumu tekrar bir araya getirirken, teorik derslerime çalışmaya devam ettim Ve sonra neticede TED و بينما استمر الأطباء في اجراء العمليات و يعيدون ترميم جسدي ثانية، استمريت في دراساتي النظرية ، و أخيراً
    Bu benim için yeteri kadar hızlı değildi, bu yüzden dönüş sinyalimi verdim Ve onun etrafından yürüdüm Ve yürürken, dönüp ne yaptığına baktım Ve şöyle yapıyordu. TED حسنا, هذا لم يكن بالسرعة الكافية بالنسبة لي, فقمت باشارة الانعطاف, و مشيت حوله, و بينما أنا أمشي, نظرت لارى ماذا يفعل و قد كا يفعل الاني.
    Sadece oraya uzandı Ve gözlerine baktığımda, iç huzuru Ve kabullenme halini gördüm. TED هو ببساطة رجع للخلف و بينما انظر في عينيه رأيت سلام داخلي و قبول
    Hastanın acilen yapılması gereken kalp masajı için kendimi Ve ekipmanlarımı hazırlamıştım. Hastaya yaklaşmakta olan sonundan bahsetmeye başladım. TED و بينما اجهز نفسي و معداتي لازمته القلبية الوشيكة بدأت اخبار المريض بموته الوشيك
    Bu trajik durum kesinlikle yaşanıyor olsa da, bazı medyanın sizi inandırdığı kadar yaygın değil. TED و بينما الذي يحدث بالتأكيد مأساوي، فإنه ليس قريبًا من المعمعة التي تثيرها الصحافة التي تصدقونها.
    Ve o, bekçiyle laflarken ben de şişeyi çıkarıp yaşlı bir elma ağcının kovuğuna saklayacağım. Open Subtitles و بينما يقوم بتحية الرعاة سأخرجها و اخفيها في شجرة تفاح قديمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus