Hemen sonra, bir bilim kongresine gitmek için davet aldım ve büyük bir istekle içeri girdim. | TED | فور ذلك تلقيت دعوة إلى مؤتمر حول الخيال العلمي، و دخلت بكل جدية. |
Sabahlığı yatağın üstüne fırlattım ve bensiz bitirebileceklerinden korkarak odaya girdim. | Open Subtitles | ألقيت بالروب على الفراش و دخلت للغرفة و أنا قلق أن يكونا قد أنهيا الأمسية دوني |
Endişelendim ve oraya gidip içeri girdim ve laboratuvarını buldum. | Open Subtitles | إنتابني القلق فدخلتُ هناك و أطلقتُ العنان و دخلت و وجدتُ مخبركَ |
Şu an ya baston yüzünden ya da bahsi geçen karaciğer kistlerinden birini kopardığım için tıpkı oğlunun kazayla arkadaşımın arabasına takılıp düştüğünde olduğu gibi anfilaktik şoka gireceksin. | Open Subtitles | إما هذا بسبب العصا أو أنني مزقت إحدى أكياس الكبد التي كنا نتحدث عنها و دخلت بأزمة إعوارية |
Şu an ya baston yüzünden ya da bahsi geçen karaciğer kistlerinden birini kopardığım için tıpkı oğlunun kazayla arkadaşımın arabasına takılıp düştüğünde olduğu gibi anfilaktik şoka gireceksin. | Open Subtitles | إما هذا بسبب العصا أو أنني مزقت إحدى أكياس الكبد التي كنا نتحدث عنها و دخلت بأزمة إعوارية |
Benim sadece biraz aklım karışıktı, ve... yanlış eve girdim. | Open Subtitles | اختلط الأمر علي قليلا, و دخلت البيت الخاطئ |
Her zamanki gibi eve geldim kapıdan girdim montumu çıkardım çantamı koydum ve "Tatlım, ben geldim." dedim. | Open Subtitles | ...لقد عدت إلى المنزل كالعادة ...و دخلت من الباب الأمامي ...و خلعت معطفي |
Bisikletten inip küçük bir markete girdim. | Open Subtitles | و دخلت متجراً صغيراً و أوقفت الدراجة |
Bir araba bana çarptı ve ben komaya girdim. | Open Subtitles | لكني صدمة من قبل سيارة و دخلت في غيبوبة |
Kapısını vurup içeri girdim. | Open Subtitles | قرعت برفق على الباب و دخلت. |
5 Rupi verdim ve içeri girdim. | Open Subtitles | فدفعت خمسة روبية ، و دخلت بها |
Sana inandığım için içeri girdim. | Open Subtitles | لقد وثقك بكِ و دخلت |
Burs kazanıp, arzu ettiğim gibi Georgetown'a girdim. | Open Subtitles | أي معارضين ؟ ( و دخلت جامعة ( جورج تاون ... كما أردت بالمنح الدراسية |