O ve karısı trafik kazası geçirmişler. Ciddi bir şey değil. | Open Subtitles | كان هو و زوجته في حادث سيارة لم تحدث إصابات خطيرة |
Amerikalı bir adamdı ve karısı Doğu Avrupa veya başka bir yerdendi. | Open Subtitles | كان رجلا أميركيا و زوجته كانت من شرق أوروبا أو ما شابه |
Biri "Barones Burdett-Coutt'un Hayatı"ydı. Biri de Disraeli ve karısı hakkındaydı. | Open Subtitles | حياة البارونة بورنيت كوتس و كتاب عن ديزريلى و زوجته |
Miguel ve eşi benim için Şili'nin bir metaforu. | Open Subtitles | ميجيل و زوجته هم بالنسبة لي يمثلون استعارةً لتشيلي |
Sicilya mafyası üyelerine açılan davaya bakan yargıç karısı ve üç koruması öldü. | Open Subtitles | لقد قتل الحاكم الذي يقاضي المافيا الصقلية, و زوجته و ثلاث حراس شخصيين |
Sigorta şirketi de soruşturma yapmış ve ortada cinayet ya da Anuk ve eşinin öldüğüne dair kanıt olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | شركة التأمين أجرت تحقيقا وخلصت الى أنه ليس هناك دليل على كون الحادث مدبرا أو أن أونك و زوجته متوفين |
- Hammond ve karısını o sanayi köşesine getirmek için bunu kullanmış. | Open Subtitles | هذا ما هو كَانَ يَغري Hammond و زوجته إلى ذلك المتنزهِ الصناعيِ. |
Kıskanç koca ve karısının aşığının yumruklaştığı olayları duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | أسمعت بحالات زوج غيور و زوجته المعشوقة و انهيار حياتهما ؟ |
Yetkililerin Doktor McCoy ve karısı Carol'ı aradığı bildirildi. | Open Subtitles | لازالت السلطات تجد في إثر د.مكوي و زوجته كارول |
Gördüğüm kadarıyla o ve karısı yerli halkla çok yakın ilişkiler içinde. | Open Subtitles | هو و زوجته على ما يبدو لديهم تواصل قريب مع السكان الأصليين هنا |
Okul koçu ve karısı, mezunlar toplantısında geleneksel olarak futbol takımı için büyük bir krepli kahvaltı hazırlarmış. | Open Subtitles | حسب التقاليد , يقوم مدرب فريق الجامعة و زوجته بطهي الفطائر الكبيرة لوجبة الأفطار من أجل فريق كرة القدم للمبارة |
5 yaşında oğlu, 3 yaşında kızı var, ve karısı hamile. | Open Subtitles | لديه ولد عمره خمس سنوات, وفتاه صغيرة عمرها ثلاث سنوات, و زوجته حامل. |
Yani adam DC'nin 50 kilometre çapındaki en yakışıklı insanı ve... karısı onu elemanlarının şefi için terk etti. | Open Subtitles | انهرجلوسيمللغايةفيالعاصمة, و زوجته تركته من أجل رئيس طاقمه |
Dr. Pomatter ve karısı bu sabah bir cenaze için doğuya uçmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | دكتور بومتير و زوجته سافروا راجعين للشرق. لحضور جنازة هذا الصباح. |
Başkan ve karısı, çocukları ise sürüsüne. | Open Subtitles | المحافظ و زوجته لديهم العديد من الأطفال الذين عليهم أن يعتنوا بهم |
Her şey 2000'de, Carter ve eşi Caroline ayrıldığında başladı. | Open Subtitles | بدأ الامر عندما افترق كارتر و زوجته بعام 2000 |
Sadece birkaç ay önce müvekkilim ve eşi 25. evlilik yıldönümlerini kutladılar. | Open Subtitles | منذ شهر فقط إحتفل موكلي و زوجته بذكرى زواجهما |
Clarence Tipton ve eşi Arlene bu olay olduktan kısa bir süre sonra Bronson springs'ten taşınmış. | Open Subtitles | كلارنس تبتون و زوجته آرلين إنتقلا من برونسون سبرينغز بمدة قصيرة بعد ما جرى |
Kurban eski karısı ve oğluyla arasına mesafe koymak istiyor olmalı. | Open Subtitles | هذا الرجل يريد ابعد مسافة ممكنة بين ابنه و زوجته السابقة |
ABD'de bir iyi niyet gezisinde olan İran şahı ve eşinin sete yaptığı ziyareti de kaçırdı. | Open Subtitles | حتى أنها فوتت على نفسها زيارة شاه إيران و زوجته لموقع التصوير حيث كانا في الولايات المتحدة في زيارة ودية |
Onu ve karısını avukatımdan telefon bekleyin diye uyarmak için spor salonuna gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى صالته لأحذره و زوجته بأن يتوقعوا إتصال من محامي |
Gizli görevdeki bir polis memurunun ve karısının öldürülmesi olayını soruşturuyorum. | Open Subtitles | إنّي أحقّق في جريمة قتل لشرطيّ متخفٍّ و زوجته |
- Bu kişinin Cruciatus Laneti yoluyla Seherbaz Frank Longbottom ve karısına yapılan işkencede payı olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | أعرف بالتحديد الشخص ... الذى لعب دورا فى إحتجاز و تعذيب السيد لونجبوتوم و زوجته .. |
Karısı da onu kurtarmak için, benimle yatmaya hazırdı. | Open Subtitles | و زوجته كانت على استعداد لمضاجعتي.. مِن أجل إنقاذه |
Bak... Ben karı koca arasına girmeye çalışan bir adam değilim... Değilim... | Open Subtitles | اسمعي، أنا لست الرجل الذي يحاول أن يفرق بين زوج و زوجته |
Bir keresinde baban ve karısıyla birlikte yaşayabilmek için ülkenin ta öteki ucuna taşınmak istediğini ama onların sana ayıracağı bir oda olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتني مرة بأنك أردتي أن تنتقلي للجهة الأخرى من البلد لتكوني مع والدك و زوجته الجديدة و لكن لم يكن لديهما مساحة لك |
Miguel tam şurada gözü senin üstünde, ve onun Karısı da oldukça açık. | Open Subtitles | ميغيل) هناك، ينظر إليكِ) و زوجته (روزا) متفهمة للغاية |