Bence o mavi ve üstünde boyu zoolojik olarak yanlış olan bir kelebek var. | Open Subtitles | أعتقد أنها زرقاء و عليها فراشة و حجمها طبقًا لعلم الحيوان غير صحيح. |
Benim bisikletim mavi ve üstünde de bir zil var. | Open Subtitles | درّاجتي زرقاء و عليها جرسٌ لمّاعٌ صغير. |
Ding, ding, ding. Benim bisikletim mavi ve üstünde de bir zil var. | Open Subtitles | درّاجتي زرقاء و عليها جرسٌ لمّاعٌ صغير. |
Üzerinde numaran olan o mermiyi Londra'ya kim yollamış olabilir? | Open Subtitles | كيف تَعتقدُ ارسال تلك الرصاصةِ إلى لندن و عليها رقمك؟ |
Bu Üzerinde dövme olan bir deri parçası. Bir dövme uzmanına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | قطعة مسطحة من الجلد و عليها وشم نحن بحاجة لخبير أوشام |
Senin jiletin pembe ve üstünde kelbek var. | Open Subtitles | (موس الحلاقة) ، خاصتك وردية و عليها فراشة |
Senin jiletinde açık mavi ve üstünde kelebek var. | Open Subtitles | (موس الحلاقة) ، خاصتك زرقاء و عليها فراشة |
P9Q-281'de geçit yakınlarında bir kaide var, Üzerinde de Jack'in konuştuğu uzaylı diline uyan semboller bulunuyor. | Open Subtitles | بى9 كيو-281 به قاعدة تمثال قرب البوابة و عليها رموز تماثل لغة الغرباء التى يتحدثها جاك |
Bu sana yolladığım anahtar kartı. Üzerinde Palmer olayıyla ilgili bilgiler var. | Open Subtitles | هذه هى البطاقه الاصليه التى ارسلتها اليكِ و عليها معلومات وثيقه حول اغتيال "بالمير" |
Üzerinde "T" olan altın kolyeleri nerede bulabilirim biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفون من أين أشتري تلك القلادات الذهبية و عليها حرف "تي"؟ |