"و كنتُ" - Traduction Arabe en Turc

• ben de
• ve ben

Odasında dikişini dikerken, beni de yanına oturturdu ve ben de ona okurdum.
كانت تسمح لي بالجلوس في حجرتها عندما كانت تحيك و كنتُ أقرأ لها

Sen güzel hizmetçi kızı oynamak istemiştin ben de acuze yaşlı eşi oynayacaktım.
أردتِ لعب دور الخادمة الصغيرة الجميلة و كنتُ سألعب دور الزوجة المسنة القبيحة

Bunu düzeltebileceğimize ben de inanmıyorum. Yalan söyledim, hata yaptım.
لا أصدق أنّ ليس بإمكاننا معالجة هذا الأمر ، أنا كذبتُ و كنتُ مُخطئة

Sonra başka bir şey dedi ve ben hala bakıyordum.
و بعدها قال شيئاً و كنتُ لا أزال أنظر نحوك.

Bel altında bir şey hissedemeyeceğimi düşünüyordum ben de.
و كنتُ أظن أنّني لنّ أشعر بشيء من أسفل خصري.

Köpekbalıklarını sevdiğini söylediği için ben de öyle dedim bu sayede benden hoşlansın istedim.
قلت له أنني أحب اسماك القرش لانه يحب اسماك القرش و كنتُ أريده أن يعجب بي

Ama ben de aynen senin yapacaklarını yaptım, az daha tutuklanıyordum!
لكنني فعلت تماما ما كنتَ لتفعله و كنتُ على وشك إلقاء القبض علي

ben de tüm gün bu fotoğrafa bakıp neden bu kadar tanıdık geliyor diye düşünüp duruyordum. Ve haklıydım.
كنتُ أحملق في هذه الصور طوال اليومِ، وأتسائل لمَ تبدو مألوفةً، و كنتُ مُحقاً.

Bakın, orada bir sürü şey yapıp durdunuz ben de belki size yardımcı olabilirim diye düşünmüştüm.
إسمعي لقد كان هنالك العديد من الفعاليات و كنتُ أتسائل فحسب كما تعلمين لربما يمكنني المساعدة

ben de bunun sorun olmayacağını düşünmeye hazırdım.
و كنتُ مستعدّاً للتفكير بأنّ ذلك كان مقبولاً.

Ve ben de dün gece senin yaptığın şekilde hayatlarımızdan çıkmanın senin için ne kadar zor olduğunu düşündüm.
و كنتُ أفكّر، البارحة، كم كان ذلك صعبا عليك. الإختفاء عن حياتنا بتلك الطريقة.

Bana gülüp, kafama masaj yapardı ve harika olacağımı söylerdi, ben de inanırdım ona.
كانت تبتسم و هي تدلّك فروة رأسي و تخبرني أنني سأصير عضيماَ و كنتُ أصدقها

Sadece hata yaptın. Aynını ben de evladım için yapardım.
اقترفتَ غلطةً و كنتُ لأفعل الأمر ذاته لطفلتي.

ben de kabus gördüğünde, yatağının yanına oturur ellerimi ellerinin arasına alır ondan elimi sıkabildiği kadar sıkmasını isterdim.
و كنتُ أجلس بجواره في السرير و كان يأخذ يدي و أقول له أن يضغط عليها بكل ما أوتي من قوّة

Ve ben de birileriyle konuşmak istedim.
و كنتُ بحاجه لشخص ما لأتكلم معه

Bizim kendi evimiz vardı, ve ben annemin ihtiyaçlarına yardım için çalışıyordum.
كان لدينا بيتنا الخاص و كنتُ أعمل لمساعدة أمي في نفقاتها

ve ben arka koltukta oturuyordum.
و كنتُ جالسة بالمقعد الخلفي، و قد نجوت , لكنهما.

Neyse, büyüdüm ve ben...
ندخل في طور الرقص عموماً لقد كبرتُ و كنتُ جيداً بما يكفي لأعلم الرقص

Geçen akşam bara geldiniz ve ben şarkı söylüyordum.
في تلك الليلة .. أتيتَ إلى الحانة و كنتُ أنا أُغني