"و لديكِ" - Traduction Arabe en Turc

• var

Evet. Sadece bir dakika sürdü. - Önünde uzun bir gece var.
لقد أخذ هذا دقيقة واحدة و لديكِ ليلة طويلة معه

Hayır, tanrım. O kadar uzun süredir birlike değiliz ayrıca senin başka önemli meselelerin var. Anladım.
لا، يا إلهي، نحن لا نتواعد منذ فترة كبيرة و لديكِ مشاكل أخرى، أفهم

Sadece birkaç aydır ülkedesin. Şimdiden kaynakların mı var?
كيف تكونين في تلك البلاد منذ عده أشهر و لديكِ مصادر هنا بالفعل؟

Ayrıca Amerikan aksanın var ve ufak kız gibi bir çığlığın.
و لديكِ أيضا لكنة أمريكية، و تُجيدين الصراخ كالفتيات

Zekisin. Yolculuk yapmışsın. Mükemmel bir müzik zevkin var.
أنتِ ذكيّه، و لقد سافرتِ، و لديكِ ذوقاً رائعاً في الموسيقى

Evet, cesursunuz ve ruhunuzla kavga ediyorsunuz, fakat öğrenmeniz gereken çok şey var.
نعم، أنتِ شجاعةٌ و لديكِ روح قتالية، لكن عليكِ تعلّم المزيد.

Evlisin. Kimberly adında bir kızın var.
انتِ متزوجه و لديكِ ابنه اسمها "كيمبرلى"

Ve çok iyi bir para yöneticisisin. İyi finansal içgüdülerin var.
وفية مع صداقاتكِ، و لديكِ مصدر مال وفير

Ve, ımm, cinsel organın... üstünde bol bol tüy var, ki bu gerçekten çok güzel.
و لديكِ... وفرة في شعر العانة و هذا جميل في الواقع

Kendi uçağın var. Geri uçacak zamanın vardı.
لديكِ طائرتكِ الخاصة - و لديكِ الوقت الكافي لتعودي -

Sen bir ev kedisisin... çok mühimsin ve yapacak çok az şeyin var.
... أنتِ كقطة المنزل أنتِ في غاية الأهمية و لديكِ القليل لفعله

Yani,bir işin var,bir hayatın var.
أقصد .. لديكِ وظيفة و لديكِ حياة

- Evet, kendi hukuk şirketini açtın, kocanın işinden ötürü sorumlulukların var, ailen var ve şimdi de Eyalet Savcılığına adaysın.
-أجل ؛ أنتِ بدأتِ في شركة محاماتُكِ ؛ و لديكِ مسؤوليات و هذا الوقت آتى مع عمل زوجكِ ؛ و هناك عائلة و الآن

Bu küçük izler ne kadar zamandır var?
منذ متى و لديكِ هذه العلامات؟

Ve üç tane harika çocuğunuz var.
و لديكِ ثلاث أطفال رائعين

Cat Stevens adında bir köpeğin var, ben mi deliyim şimdi? Mesaj alındı.
و لديكِ كلب اسمه (كات ستيفينس) و تقولين أنني المجنون ؟

Taş gibi bir hatunsun ve özel bir gücün var.
, أنتِ مذهلة و لديكِ قدرة

Sona birden "Berlin'de Karl-Heinz diye biriyle tanıştım" "kendisi profesörüm olur" "bir de Jochen adında bir torunun var" dedin.
و فجأة, "لقد إلتقيت برجل في برلين إسمه (كارل هاينز)," "الذي يكون أيضا أستاذي." "و لديكِ حفيد إسمه يوكن."

Ayrıca 200 dolar taksi paran var.
و لديكِ 200$ من أجل سيارات الأجرة