"و لكنكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • Ama sen
        
    • ama yine de
        
    • fakat sen
        
    • ama kıvraksın
        
    Ama sen kabul etmedin. Belki de ölümüm seni ikna eder. Open Subtitles و لكنكِ لم تلتفتي لي ربما موتي يجعلكِ تتأكدين من حبي
    Ama sen her şey olmak istiyorsun. Bu mümkün değil. Open Subtitles و لكنكِ تريدين أن تكوني كل شئ وهذا غير ممكن
    Ama sen ilerlememe izin vermiyorsun. Nereye gitsem beni takip ediyorsun. Open Subtitles و لكنكِ لا تتركيني أذهب في طريقي أنتِ تتبعينني أينما ذهبت
    Bilirsin, bir daha uçamayacaktır ama yine de elinden geleni yaparsın. Open Subtitles تعلمين أنه لن يطير أبداً و لكنكِ تفعلين ما تقدرين عليه
    Bize anlatmaya çalıştı, fakat sen onu dışarı attın. Open Subtitles كانت تحاول قول هذا و لكنكِ رمَيتها للخارج
    Güzel yer, bir ton fırsat var Ama sen bunları değerlendirmek istemedin çünkü benim hayatımı çalmak daha kolay, değil mi? Open Subtitles مكان هادئ الكثير من الفرص و لكنكِ لا تبدين حقاً أنّكِ انتهزتِ أي فرص لماذا، أمِن السهل أن تسرقي حياتي فحسب؟
    - Öyle. Ama sen burada tıkalı kaldın. Katlanabiliyor musun? Open Subtitles و لكنكِ تبدين مقيدة جداً هنا هل يمكنكِ حملها ؟
    Şüphelerim vardı Ama sen haklı çıktın. Open Subtitles حسناً لقد كانت لدي بعض الشكوك و لكنكِ أثبتي بأني مخطيء
    Çeteciler, ölüm timi üyeleri... yine psikoloji olacak biliyorum ama, sen "onunla"dedin. Open Subtitles أفراد العصابات أعضاء في فرق الموت أعرف بأن الأمر هو نفسي مرة اخرى و لكنكِ انت قلتِ هو
    Ama sen bu şehirden 3000 mil uzaklıktaki bir yeri seçtin,ve Marshall' a söylemedin. Open Subtitles و لكنكِ اخترتي واحد في مدينة تبعد 3000 ميل .. و لم تخبري مارشال
    Ama sen onu nasıl yeneceğimi biliyorsun. Open Subtitles و لكنكِ تعلمين أنّى قادر على القضاء عليهِ.
    Yanlış numara. Ama sen kötü bir kızsın ve onun kalbini kırdın. Open Subtitles رقم خاطىء و لكنكِ كنت فتاة سيئة و جرحتيه
    Sana ihtiyaçları olduğunu hissetmek istiyordun ve onların sana gerçekten ihitiyacı vardı Ama sen onları göremedin. Open Subtitles أنت فقط أردتي أن تحسي بأنكِ محتاجة و الحاجة كانت حولكِ و لكنكِ لم تستطيعين رؤيتها
    Ama sen kollarına alıp benimle sonsuza dek ilgileneceğini söylemiştin. Open Subtitles و لكنكِ حملتيني على ذراعك و قلتِ لي أنَّكِ ستعتنين بي للأبد
    Hevesini kırmak istemem Ama sen önemli birisin. Open Subtitles أكره أن أفجر فقاعتكِ يا عزيزتي و لكنكِ لستي نكرة.
    Temizleme operasyonunun bir yıl önce bitmesi gerekiyordu Ama sen bizi yavaşlattın. Open Subtitles عملية التطهير كان يجب ان تنتهي منذ عام و لكنكِ ابطئتي تلك العملية
    - Ama sen nerede olduğunu her zaman biliyorsun. Open Subtitles و لكنكِ تعرفين مكانه طوال الوقت
    Buna inanmıyorsun ama yine de ödünü patlatıyor. Open Subtitles و لكنكِ لا تؤمنين بها كيف يمكن لذلك أن يكون؟
    Gitmeyi de sen istemedin ama yine de gittin. Open Subtitles أجل، نحن لم نطلب منكِ المغادرة و لكنكِ فعلتِ هذا على أي حال
    Sana Su Saçan Kılıç tekniğini öğreten benim. fakat sen ustalaşamadın ve tekniğinde 4 hata var. Open Subtitles أنا الذي علمتكِ "اُسلوب "فيض الماء و لكنكِ لم تبرعي فيه
    Sen de mızrakta kötüsün ama kıvraksın. İyi bir takım olur bizden. Open Subtitles و أنتِ سيئة بإستخدام الرمح و لكنكِ تجيدين التسلل, سنشكل فريقاً رائعاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus