"و لن" - Traduction Arabe en Turc

• asla
• ve bir
• vermeyeceğim
• ve hiçbir
• hiç
• bile
• Ve bunu
• Seni
• ve bu
• ve onu

Jo, dalmadıkça rütbem yükselmez. Ve yedek dalgıçken asla usta olamam.
لن اترقى حتى اغوص و لن اكون غواصا إذا كنت احتياطى

İğneyi vurununca hayatta kalıp kalmayacağınızı size söyleyebilecek çok basit bir testimiz olacak, ve bir daha kimse ölmeyi riske atmayacak.
لدينا إختبار بسيط للغاية يخبرك إذا كنت ستنجو من أخذ الجرعة أم لا و لن يخاطر أى أحد بحياته بعد الآن

Sonunda bir kız buldum ve onu benden almana izin vermeyeceğim.
انا اخيراً حصلت على فتاة و لن ادعك تأخذها بعيداً عني

Tam olarak öyle yapmak için çok uzun bir yoldan geldin ve hiçbir şey beni durduramaz.
لقد جئت من مسافة بعيدة لأفعل هذا الشئ و لن يتمكن شئ من منعى

Daha önce hiç geç kalmadım ve bu gece de kesinlikle geç kalmayacağım.
و أنا لم أصل متأخرّاً من قبل و لن أصل متأخراّ الليلة بالتأكيد

Evet ve hayvanlar orada olduklarını bile bilmeyecek. Çok az etkileşim.
نعم , و لن تدرى الحيوانات بوجودهم تأثيرهم سيكون قليل للغاية

Onları bir daha asla ayıramayacağız. Ve bunu yapmayı asla istemeyeceğiz.
إننا لن نكون قادرين أبداً على أن نفرقهما مرة أخرى و لن نريد أبداً أن نفعل ذلك

Onlar Seni durduracak ve sen de teslim tarihini kaçıracaksın.
كلا. إنهم سيقوقونك و لن تتمكن .من الوصول للموعد النهائي

Oraya albümleri olmayan ve asla da olmayacak olan soytarılar gidiyor.
ليسوا سوى مجموعة مهرجين ليس لديهم صفات و لن يحصلوا عليها

Anlattıklarımı çok iyi dinleyin çünkü kelimeleri özenle seçerim ve asla tekrarlamam.
أصغوا جيدا لما سأقوله لأنني اخترت كلماتي بعناية و لن أكرر كلامي

Beni dikkatli dinle... kelimelerimi özenle seçer, söylediğim bir şeyi asla tekrarlamam.
أصغوا جيدا لما سأقوله لأنني اخترت كلماتي بعناية و لن أكرر كلامي

ve bir an önce toparlanmazsa bu sezon da oynayamayacak.
و لن يلعب هذا الخريف اذا لم يتحسن قبل ذلك

Fakat bu tahlilde bir şeyi unutuyoruz: Bazı meslek grupları var öylece yok olan ve bir daha geri gelmeyecek olan.
و لكننا نسينا شيئا في هذا التحليل. توجد هناك عدة اصناف من الوظائف التي سوف تنتهي و لن تعود ابدا.

Bu öyle harika bir yoldu ki -- yani, böyle Java kitapları yapmaları gerek, ve bir programı öğrenmekle ilgili bir sorunumuz olmadı.
كانت طريقة مثالية ل.. أقصد، يجب أن يكتبوا كتب الجافا بهذه الطريقة و لن تكون لدينا مشكلة في تعلم أي برنامج.

Bu hayatımın en güzel günü ve onu unutmana izin vermeyeceğim.
هذا أفضل يوم على الإطلاق و لن أدعك تنسى ذلك أبداً

Bu hayatımın en güzel günü ve bugünü unutmana izin vermeyeceğim.
هذا أفضل يوم على الإطلاق و لن أدعك تنسى ذلك أبداً

Hastalığı ölümcül ve ben onun acı çekmesine izin vermeyeceğim.
و قد شارف على الموت, و لن أدعه يتعذب, شكراً

Yoksa nerede yaşadığın hep bir gizem olarak kalacak ve hiçbir şeyi kabul etmeyecekler.
أين تعيشين سيكون دائماً غامضاً .و لن يكونا أبداً بخير مع هذا

Annem benim yanıma taşınmak istediğinde ve hiçbir seçeneğim olmadığını bildiğimde.
اليوم الذي ستحتاج أمي أن تنقل للعيش معي و لن يكون بيدي خيار

Bu gösteriri haricinde elimde hiç bir şey yok hiç bir yere gidemem
بدون هذا العرض , ليس لدي شئ , و لن أذهب لأي مكان

O adamın yardımına ihtiyacımız yok.. Olsaydı bile kabul etmezdim.
لسنا بحاجة لمساعدته , و لن آخذها حتى لو أعطاني

asla suçlu bir insanı temsil etmeyecektim, Ve bunu şimdi bozacak değilim, senin için bile.
قُلتُ أني لن أمثّل أبداً شخصاً مُذنباً و لن أبدأَ بذلكَ الآن، و لا حتى إكراماً لك

Sen onunla mücadele ettin aciz düşene ve günahlarından vazgeçene dek Seni bırakmaz.
قد تحديتيه و لن يطلق سراحك أبدا حتى تتواضعي و تتراجعي عن خطاياك

ve bu değişimi, bu sistemde göremeye göremeyeceğiz.
و لن نرى ذلك التحول في هذا النظام في اي وقت قريباً