Çünkü internet özgürlük isteği ile güvenlik talepleri arasında eski bir ikilemi derinleştiren yeni ve karmaşık bir ortam oluşturdu | TED | لأن الانترنت قد شكل بيئة جديدة و معقدة للمأزق القديم الذي يبحث بشدة طلبا للأمن مع الرغبة في الحرية. |
Bu artık mümkün; organize olmak için organizasyonlara ihtiyacınız yok, yeni yazılımlar geliştirmek gibi büyük ve karmaşık görevler için. | TED | هذا ممكن الآن , لا تحتاج إلى منظمة لتكون منظما لتنجز مهام كبيرة و معقدة مثل إبتكار أنظمة و برمجيات جديدة |
Cidden, bunları böyle küçük ve karmaşık yapmalarının amacı ne? | Open Subtitles | حقا، ما الغرض من جعل تلك الاشياء صغيرة جدا و معقدة |
Ve hiç olmaması gereken şeyler yüzünden, hayatın zor ve karmaşık bir halde. | Open Subtitles | و حياتك صعبة الان و معقدة بطرق لا ينبغي ان تكون |
Kullandığın imgeler bile garip ve karmaşık. | Open Subtitles | الرموز التي تستخدمها غريبة و معقدة |
Oldukça uzun ve karmaşık bir süreçtir, ve bu belirli çarkın kusursuzca dengeli olması gerekmektedir. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون عملية طويلة و معقدة "والعجلات الدقيقة هذه يجب أن تكون متوازنة تماما |
Eminim Amy sevimli ve karmaşık biridir. | Open Subtitles | ...اننى واثق ان إمى جميلة جداً و معقدة |
Metabolik hızı böyle arttıran herhangi bir ilaç muazzam miktarlarda elektrolit, basit ve karmaşık karbonhidratlar gerektirir. | Open Subtitles | ... انفتاح الشهية، العطش الشديد فأي عقار يزيد من نسبة الأيض ... إلى هذا الحد فهو يتطلب وجود كميات هائلة من الشحنات الكهربائية، و سكريات بسيطة و معقدة |
Bu uzun ve karmaşık bir hikaye. | Open Subtitles | انها قصة طويله و معقدة |
Yoğun ve karmaşık. | Open Subtitles | حادة... و معقدة |